- Katılım
- 26 Haziran 2012
- Mesajlar
- 29
- Tepkime puanı
- 0
Aslına bakarsın bir şeyi karşınızdaki insanlara anlatarak öğrenmelerini sağlamak çok büyük bir başarı. Bu nedenledir ki bütün öğretmenleri gerçekten takdir ediyorum. Ve aslında bu gerçekten çok güzel bir yetenektir; anlatma ve öğretme yeteneği.
İşte bende bu anlatma yeteneği o kadar gelişmiş değil malesef. Evet beynimin için dışarı çıkmak için bekleyen bir yığın bilgi var ama maalesef onları açığa çıkaramıyorum. Garip gelebilecek ama beynimdekileri karşımdakine aktaramıyorum.
Bazen diyorum ki keşke bir teknoloji olsa; şöyle benim beynime birde karşındakine bir kablo taksalar da içindekileri görse
Bu az gelişmiş yeteneğimden dolayı liseden ilk mezun olduğum da kazandığım İstanbul Üniversitesine kayıdımı yaptırmadım. Çünkü kazandığım bölüm matematik öğretmenliği idi. Ben daha karşımdakine bir kelimeyi anlatamıyorken nasıl olur da gençlere matematik anlatabilirdim ki. Severek yapabileceğim bir meslek değil idi, bende kayıdımı yaptırmadım.
Bütün bunlardan neden bahsettim; bir forum sitesinde ki bazı tartışmalar dikkatimi çekti. Aslında forum bir felsefe forumu. Yapım gereği tartışmayı çok seven bir insanım, belkide beni bu o foruma kayıt olmama vesile olan bu yapımdı.
Oradaki insanların inançsal yapıları inanın beni hiç ilgilendirmiyor. Sadece birisinin "Tanrı olgusunun insanların düşüncesel bir kavramı olduğunu" söylediğinde, buna karşı yaptığım bir yorum ile çoğalan, büyüyen bir tartışmanın ortasında buldum kendimi. Hatta orada yazdığım yorumu burada da "Ateist ve Mantıksal Cevap Arayanlara" adlı bir konu başlığı altında daha da genişleterek yazdım. Yazmamdaki amaç oradaki insanlar gibi düşünen birileri olurda bu yazıyı okurlar ise en azından belki düşünmelerine vesile olması umuduydu.
Kaldı ki tabiki de tartışma benim yazdığım bu yorumla bitmedi, ve hala devam ediyor. İşte şuan kendime kızdığım tek nokta var. O da beynimin içindekileri çıkaramıyorum. Yani aklımdakileri yazamıyorum. Ve yine diyorum ah bir teknoloji olsada beynime bir kablo bağlasalar sonrada bilgisayara, ne var ne yok yazsa
İşte bende bu anlatma yeteneği o kadar gelişmiş değil malesef. Evet beynimin için dışarı çıkmak için bekleyen bir yığın bilgi var ama maalesef onları açığa çıkaramıyorum. Garip gelebilecek ama beynimdekileri karşımdakine aktaramıyorum.
Bazen diyorum ki keşke bir teknoloji olsa; şöyle benim beynime birde karşındakine bir kablo taksalar da içindekileri görse
Bu az gelişmiş yeteneğimden dolayı liseden ilk mezun olduğum da kazandığım İstanbul Üniversitesine kayıdımı yaptırmadım. Çünkü kazandığım bölüm matematik öğretmenliği idi. Ben daha karşımdakine bir kelimeyi anlatamıyorken nasıl olur da gençlere matematik anlatabilirdim ki. Severek yapabileceğim bir meslek değil idi, bende kayıdımı yaptırmadım.
Bütün bunlardan neden bahsettim; bir forum sitesinde ki bazı tartışmalar dikkatimi çekti. Aslında forum bir felsefe forumu. Yapım gereği tartışmayı çok seven bir insanım, belkide beni bu o foruma kayıt olmama vesile olan bu yapımdı.
Oradaki insanların inançsal yapıları inanın beni hiç ilgilendirmiyor. Sadece birisinin "Tanrı olgusunun insanların düşüncesel bir kavramı olduğunu" söylediğinde, buna karşı yaptığım bir yorum ile çoğalan, büyüyen bir tartışmanın ortasında buldum kendimi. Hatta orada yazdığım yorumu burada da "Ateist ve Mantıksal Cevap Arayanlara" adlı bir konu başlığı altında daha da genişleterek yazdım. Yazmamdaki amaç oradaki insanlar gibi düşünen birileri olurda bu yazıyı okurlar ise en azından belki düşünmelerine vesile olması umuduydu.
Kaldı ki tabiki de tartışma benim yazdığım bu yorumla bitmedi, ve hala devam ediyor. İşte şuan kendime kızdığım tek nokta var. O da beynimin içindekileri çıkaramıyorum. Yani aklımdakileri yazamıyorum. Ve yine diyorum ah bir teknoloji olsada beynime bir kablo bağlasalar sonrada bilgisayara, ne var ne yok yazsa