Berat Kandili Gecesinin İbadeti Nasıl Olmalı.

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Berat gecesinde yapılacak ibadetler, Berat kandilinde yapılacak ibadetler nelerdir?

Gecenin manevi değeri dolayısıyla namaz, Kur'an tilaveti, zikir, teşbih ve istiğfarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehaptır.

İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi bindir. Mesela başka zamanlarda okuduğumuz bir tek Kur'an harfine on sevap veriliyorsa, bu gecede her bir harfine yirmi bin sevap verilmektedir
Bu bakımdan tam bir ihlasla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz takdirde Berat Kandili elli bin senelik bir ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir.

"Onun için elden geldiği kadar Kur'an ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kardır."
Tek kişinin çalışma ve kazanma gücü maddi hayatta olduğu gibi manevi hayatta da sınırlıdır diyorsak, bunun çaresi vardır. Aynı gayeyi paylaşan ve dünyada aynı maksatla yaşayan mü'min kardeşlerimizle birlikte teşkil ettiğimiz manevi şirket; bize hesabından aciz kalacağımız sonsuz bir manevi serveti kazandırabilir.

Üstelik maddi kazançlarda kar, ortaklar arasında bölünerek küçüldüğü halde manevi karda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Çünkü manevi faaliyetler nurludur. Nur ise maddi eşya gibi küçülmez ve bölünmez.

İmam-ı Gazali Hazretleri el-İhya'da, Berat Gecesinde yüz rekat namaz kılınması hakkında bir rivayete yer verse de, hadis alimleri bu namazın sünnette yerinin olmadığını, böyle bir namazın Hicretten 400 sene sonra Kudüs'te kılınmış olduğu tesbitinde bulunurlar.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
1- GÜNDÜZÜNDE ORUÇ TUTMAK

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizin, ramazan dışında en çok oruç tuttuğu ay, şâban ayı idi.

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hiç bir ayda, şâban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şâban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.

Başka bir rivayette (Müslim, Sıyâm 176; İbni Mâce, Sıyâm 30), "Pek az bir kısmı hariç, şâban ayını baştan sona oruçlu geçirirdi" denilmektedir. (Buhârî, Savm 52; Müslim, Sıyâm 177. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 30)

2- BERAT DUASI

Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Berat gecesi yapılacak duayı şöylşe tarif etmişlerdir:

3 Yasin ve dua

"Şa'ban-ı şerîfin onbeşinci, Berât gecesi akşam namazından sonra üçkere Yasin sûresi ve her birinin sonunda bu Berât duâsı okunacaktır. Birinci Yâsin-i Şerîften sonra bu duâ okunurken Allah'ın saîd kullarından olmak niyyetiyle okunacaktır. İkinci defa okunurken hayırlı ömür uzunluğu niyyetiyle okunacaktır. Üçüncü defa okunurken kaza ve belâlardan emîn olup hayırlı rızık için okunacaktır."

BERAT DUASI ANLAMI:

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

Allah'ım, ey ihsân ve ikram sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lutfu ve ihsânı bol olan, Sen'den başka ilâh yok, sen kendisine ilticâ edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyete kavuştuğu yüce zâtâ'sın.

Allah'ım! Beni katında, Ümmü'l-Kitâb'da şakî/kötü veya mahrûm veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan, Allah'ım fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrûmiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmasını sil, beni katında, Ümmü'l-Kitâb'da saîd/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvaffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Rasûl'ünün lisânı üzere indirilen Kitâb'ında bir söz buyurdun ve Sen'in sözün haktır:

«Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sâbit bırakır. Ümmü'l-Kitâb (Ana Kitâb) O'nun yanındadır.»(er-Ra'd, 39)

İlâhî! En büyük tecellin ile «Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen»(ed-Duhân, 4) ve kesin karar verilen mübarek Şa'bân'ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen'in bildiğin bütün belâları uzaklaştır. Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin. Allah, Efendimiz Muhammed'e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!(Bkz. Ali el-Müttakî, no: 5090)

3- KAZA NAMAZI VE NAFİLE NAMAZ KILMAK

En mühim hususlardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.

Berât Gecesi Namazı:

Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Berat gecesi namazını şöylşe tarif etmişlerdir:

"Berât gecesinde yatsıdan sonra ikide bir selâm vermek üzere yüz rekât namaz kılınır. Her rekâtta Fâtiha'dan sonra on kere İhlâs-ı şerîf okunur. On defa İhlâs-ı şerîf okumaya kudreti olmayan beş veya üç kere okur. Bu namaz tamam oldukdan sonra okuyabildiği kadar salavât-ı şerîfe ve huzur-ı kalble tevbe ve istiğfar edip Allah Teâlâ Hazretleri'nden dünyevî ve uhrevî hâcetlerini taleb ve niyaz edecektir.

4- KUR'ÂN-I KERÎM OKUMAK

Kurʼânʼın nüzulüyle ilgili mübârek iki gece vardır, Beraat gecesi ve Kadir gecesi. Beraat gecesi, ilm-i ilâhîden topluca zâhir olup meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, fiilen indirildiği gecedir. Yani Kurʼân-ı Kerîmʼin dünya semâsına icmâlen nüzûlü/inişi Beraat gecesinde, tafsîlen nüzûlü de Kadir gecesindedir.

Allah dostları mübarek gecelerde çokça Kur'ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.

İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim Kur'ân-ı Kerîm'den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir." (Tirmizî, Fezâilü'l-Kur'ân 16)

İbni Abbâs radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kalbinde Kur'an'dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir." (Tirmizî, Fazâilü'l-Kur'ân 18)

5- TEVBE İSTİĞFAR ETMEK

Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: Efendimiz: "Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim"(Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.

Müslim'de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

"Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem'e (Mîrâc'da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi'nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberiâ" (Müslim, Îman, 279)

6- SALAVAT GETİRMEK

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının gideririleceği bildirilmiştir.

Ayet-i kerîmede buyrulur:

"Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber'e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O'na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!" (el-Ahzâb, 56)

Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor ki:

"Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e:

«Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.

« Dilediğin kadar yap.» buyurdu.

«Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.

«Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.

«Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.

« Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.

Ben yine:

«Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.

«İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.

«Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:

«O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu. (Tirmizî, Kıyâmet, 23)

7- HAMD ETMEK VE ŞÜKÜR HALİNDE BULUNMAK

Bu mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.

Âyet-i kerîmede "Ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!" (Furkân sûresi, 58) buyrulmaktadır.

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

"Meşrû işlere Allah'a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir." (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18)

"Şükür, îmânın yarısıdır" (Süyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, I, 107)

"Cenâb-ı Hakk'ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar." (Suyûtî, el-Câmiu's-Sağir, no: 3836)

"Allah'a hamdetmek şükrün başıdır. Allah'a hamdetmeyen bir kul O'na şükür etmemiştir."(Suyûtî, el-Câmiu's-Sağir, no: 3835)

8- ALLAH TEÂLA'YI (C.C) ÇOKÇA ZİKİRETMEK

Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir.

Âyet-i kerîmede buyrulur: "Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!" (el- A'râf, 205)

"Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O'na yönel."(el-Müzzemmil, 8)

"Allâh'ı zikretmek, elbette en büyük (ibâdet)"tir (el-Ankebût, 45)

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:

"Allâh'ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ'yı zikretmeyi sevmektir." (Suyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, II, 52)

"Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet kopmayacaktır."(Müslim, Îmân, 234/148)

9- SADAKA VERMEK

Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini muhabbetullâh'a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.

Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:

"Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever." (el-Bakara, 195)

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü'mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; "Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun."buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.

Hasan-ı Basri hazretleri, Şabanın 15. günü, sanki mezardan çıkmış gibi, yüzü çok solgun görülürdü. Bu üzüntünün sebebini sorduklarında buyurdu ki:

(İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günahım vardır. Günahım affedilmezse, sevaplarım da kabul edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor.)
 
Üst Alt