H
hicran yarası
Kayıtsız
Misafir
Beddua etmek günah mı? Beddualar tutar mı? Haklı olarak beddua etmek, beddua almak
SORU: Selamun aleykum, hayırlı günler. Biri bizim ahımızı alıyor, yıllarca ağlatıyor. İnsan yerine koyup merhamet etmiyor ve biz ona beddua ediyoruz. Bu beddua tutar m? Yada beddua etmek ne kadar doğru? Teşekkürler, iyi günler.
CEVAP: Aleykümselam, Beddua iki tarafı keskin bir bıçak gibidir. Haksız yere bedduada bulunanın bu bedduasının dönüp kendine gelmesi muhtemeldir. Ancak haklı olarak, mazlum sıfatı ile edilen beddua da direkt olarak yerine ulaşabilir. Hele duaların kabul anına denk gelen bir beddua, zulum edenin mahvolmasına sebep olabilir. Ancak nasıl ki duanın kabul olma şartları varsa ve herkesin her duası kabul olmuyorsa, bedduada böyledir. Yani kendisine haksızlık yapılan veya kalbi kırılan kimse beddua ettiğinde bedduası hemen kabul olacak diye bir kural yoktur. Allah c.c kimsenin hakkını kimsede bırakmayacaktır. Belki hemen bu dünyada, belki ebedi hayatta mutlaka haklar alınacaktır. Çünkü Allah c.c çaresiz bırakılan, mazlum olan kulunun yanındadır.
Başkalarına zulmetmek kul hakkına girdiği için Allah c.c onun bağışlanmasını insanların kendisine bırakmıştır. Zulme uğrayan kimse, hakkından vazgeçerse Allah'ta affeder. Ama mazlum kendisine yapılan zulümü bağışlamazsa Allah'ta onun hakkını alacaktır: "Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah'ı gafil sanma; onları, gözlerin dehşetle dikilip kalacağı güne ertelemektedir." (İbrahim/42)
Müslüman olarak bizlerin bedduadan ve lanetlemeden uzak durmamız gerekir. Çünkü Allah c.c affedicidir, affetmeyi sever, kullarınında affedici olmalarını ister.
Mazlumun ve haksızlığa uğrayanın beddua etmesi ve hakkını istemesi her ne kadar onun hakkı olsa da dinimiz her zaman beddua ve intikam yerine affetmeyi tavsiye etmiştir. Resul-i Ekrem (s.a.v) Allah'ın şöyle buyurduğunu naklediyor: "Sana zulmedeni affet, seni mahrum edene sen ver, sana kötülük edene sen iyilikle karşılık ver." Kur'an'da şöyle buyurmaktadır: "Affetsinler ve hoşgörsünler. Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, suçları örter, rahimdir."(Nur/22)
Peygamber Efendimiz (a.s.m.):
"Kendinize beddua etmeyiniz; çocuklarınıza beddua etmeyiniz; mallarınıza da beddua etmeyiniz. Dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir." (Müslim, Zühd 74; Ebû Dâvûd, Vitir 27)
SORU: Selamun aleykum, hayırlı günler. Biri bizim ahımızı alıyor, yıllarca ağlatıyor. İnsan yerine koyup merhamet etmiyor ve biz ona beddua ediyoruz. Bu beddua tutar m? Yada beddua etmek ne kadar doğru? Teşekkürler, iyi günler.
CEVAP: Aleykümselam, Beddua iki tarafı keskin bir bıçak gibidir. Haksız yere bedduada bulunanın bu bedduasının dönüp kendine gelmesi muhtemeldir. Ancak haklı olarak, mazlum sıfatı ile edilen beddua da direkt olarak yerine ulaşabilir. Hele duaların kabul anına denk gelen bir beddua, zulum edenin mahvolmasına sebep olabilir. Ancak nasıl ki duanın kabul olma şartları varsa ve herkesin her duası kabul olmuyorsa, bedduada böyledir. Yani kendisine haksızlık yapılan veya kalbi kırılan kimse beddua ettiğinde bedduası hemen kabul olacak diye bir kural yoktur. Allah c.c kimsenin hakkını kimsede bırakmayacaktır. Belki hemen bu dünyada, belki ebedi hayatta mutlaka haklar alınacaktır. Çünkü Allah c.c çaresiz bırakılan, mazlum olan kulunun yanındadır.
Başkalarına zulmetmek kul hakkına girdiği için Allah c.c onun bağışlanmasını insanların kendisine bırakmıştır. Zulme uğrayan kimse, hakkından vazgeçerse Allah'ta affeder. Ama mazlum kendisine yapılan zulümü bağışlamazsa Allah'ta onun hakkını alacaktır: "Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah'ı gafil sanma; onları, gözlerin dehşetle dikilip kalacağı güne ertelemektedir." (İbrahim/42)
Müslüman olarak bizlerin bedduadan ve lanetlemeden uzak durmamız gerekir. Çünkü Allah c.c affedicidir, affetmeyi sever, kullarınında affedici olmalarını ister.
Mazlumun ve haksızlığa uğrayanın beddua etmesi ve hakkını istemesi her ne kadar onun hakkı olsa da dinimiz her zaman beddua ve intikam yerine affetmeyi tavsiye etmiştir. Resul-i Ekrem (s.a.v) Allah'ın şöyle buyurduğunu naklediyor: "Sana zulmedeni affet, seni mahrum edene sen ver, sana kötülük edene sen iyilikle karşılık ver." Kur'an'da şöyle buyurmaktadır: "Affetsinler ve hoşgörsünler. Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, suçları örter, rahimdir."(Nur/22)
Peygamber Efendimiz (a.s.m.):
"Kendinize beddua etmeyiniz; çocuklarınıza beddua etmeyiniz; mallarınıza da beddua etmeyiniz. Dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir." (Müslim, Zühd 74; Ebû Dâvûd, Vitir 27)