• Forumda Rüya yorumu YAPILMIYOR! Mesaj göndermeyiniz! Mesajınız silinir!

Ateistlerin 9 zor sorusuna cevaplar - 4

Rüya Tabircisi

Moderatör
Moderatör
Rüya Tabirleri
Katılım
17 Mart 2019
Mesajlar
825
Tepkime puanı
277
Konum
Türkiye
Esselamu Aleyküm,

Ayrıca bakınız:
Ateistlerin sorduğu 8 zor sorunun cevapları - Ateistlerin 8 zor sorusuna cevaplar - 2 - Ateistlerin sorduğu 8 zor sorunun cevabı - 3

Devamı - 24.Anlayasınız diye arapça indirdik diyor. Arapça evrensel değil.

İlgili ayetimiz:

Anlayabilesiniz diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, Hz.Muhammed Arabistanda dünyaya geldi. Burda Araplara deniyor bu ayet. Araplara, "Anlayabilesiniz diye biz onU Arapça bir Kuran olarak indirdik" diyor. Aptal ayağına yatıyor elalem.

Kanıt:

Eğer biz Kurânı yabancı bir dille gönderseydik derlerdi ki: 'Neden, onun âyetleri açıkça beyan edilmedi? Dil yabancı, muhatap Arap! Olur mu böyle şey?

25.Mekke ve civarı için indirdik - diyen ayet var evrensel diyen de.. Kuran evrensel değil KAVİMSELDİR....

İlgili ayetimiz:

Bu (Kur’an), Ümmülkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz, kendisinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını kılmaya hakkıyla devam ederler.

Ateistler hep mucize bir ayeti "bu ayet sahte" diye bizlere gösteriyorlar. Bu ayet mucizevi ve ayettir.

Kanıtımız:

Mekke ve çevresindekilerden kasıt herkestir. Bilim, Mekkenin dünyanın merkezinde olduğunu kanıtlamıştır. Bu durumda da Mekkenin çevresine bakacak olursak, zaten Mekke dünyanın merkezinde yerleşiyor, dünyanın kalbiyse çevresindekilerde diğer ülke ve insanlardır. Bu bilimsel olarak ispat edildi, Kuransa bunu 1409 yıl önceden söylüyor. Subhanallah.

26.Peygamberin öz amcası Ebu Leheb'e beddua ve hakaretler var. Ve bu namaz suresi..

İlgili ayetimiz:

-Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.


1- Ebu Leheb’in elleri kurusun, (yok olsun) zaten yok oldu ya.

2- Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı. (kurtarmadı)

3- (O) alevli bir ateşe girecektir.

4- Karısı da, odun hamalı (ve),


5- Boynunda bükülmüş bir ip olarak (ateşe girecektir.)

--

Ateistlere Cevap konusundaki 5-ci mucize ayet (saydığım kadarıyla).

Bu ayetin mucizesi şudur ki, aklı başında bir insan bu ayeti okuduktan sonra Hz.Muhammedin Rabbinin gerçek olduğunu anlar.

Şöyleki, çoğu ayette Peygambere "De Ki:" denir. Yani Ya Peygamber! De Ki: denir.

Yalnız Hz.Muhammedin öz amcası olduğu için, Rabbimiz ona "bunu demene gerek yok" anlamıyla "De Ki!" emrini Peygambere vermemiştir.

Ebu Leheb İslam tarihindeki en kötü insanlardan bile olsa Peygamberin amcası. Bu yüzden Allah peygambere "bunu demene gerek yok!" mesajı vermiştir (De Ki: emrini ona vermemiştir).

Diğer birşey, Kölesini döven, Ebu Talib açken, tok yatan Ebu Leheb, Hz.Muhammedin ölmesini isteyen, kölelerine hayvan gibi davranan, Müslümanların şehid almasından hazz alan Ebu Lehebe, bu beddua az değil midir?!

Ayrı
ca, Ebu Leheb Hz.Muhammedin doğumunda sevinmiştir. (Onun peygamber olduğunu iddia edeceğini bilmiyordu). Sırf bu sevabı yüzünden, cehennemde pazartesi günlerinde, baş parmağı ve işaret parmağı arasından su fışkırır, Ebu Lehebde (tahminen) bu suyu içer.

Eğer Kafirlerin Kralı Ebu Lehebe bile sırf bir iyiliği için cehennemde ödül veriliyorsa, biz Müslümanlar sevinmeliyiz! Subhanallah Demeliyiz!

--

27.Peygamberin evinden misafir kovma ayeti var..

İlgili ayetimiz:

Ey iman edenler! Peygamberin evine size yemek için izin verilmediği vakit asla girmeyin, fakat çağrıldığınızda -erkenden gidip yemeğe hazırlanmasını beklemeksizin- girin, yemeğinizi yiyince hemen dağılın, söze dalıp oturmayın; bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez. Peygamber hanımlarından bir şey istediğinizde, onlar perde arkasında iken isteyin; bu sizin kalplerinizin de onların kalplerinin de temiz kalması için en uygunudur. Resûlullah’ı üzmeye hakkınız yoktur, kendisinden sonra ebedî olarak eşleriyle de evlenemezsiniz, sizin bunu yapmanız Allah katında büyük bir günahtır.


--

Hz.Enes anlatıyor, Hz.Muhammed Hz.Zeynep ile evlendiği günün akşamında düğün yemeği oldu. Yemek yendi ve davetliler kendi aralarında sohbete daldılar.

Diğerlerini kale bile almıyordu. E Ama, adet var. Günümüzde de vardır. Karı Koca, baş başa bırakılır evlendikten sonra öyle değil mi? Bu davetliler yemek için geldiler, ama gitmesini bilmediler. Hangi insan sabreder? Ama peygamber sabretti.

Hz.Muhammed "gidin!" diyemezdi. Utanıyordu. Onlar okadar vakit oturdular ki. Gitmediler, "sizide yorduk" bile demediler. Peygamber en sonunda bir kaç kere dışarı çıkıp gene girdi. Mesaj olarak.

Ama kale almadılar, Peygambere büyük bir saygısızlık ettiler.


Muhammed peygamber utanıyordu gidin diyemedi. En sonunda gittiler. Ama 3 kişi hala kalkmak istemiyordu. Çok geç bir vakit oldu. Sonunda bu 3 kişide gitti.

Hz.Peygamberin uykusu geldi. Ve uyumaya gitti. Tam odaya girecekken, Ahzab 53 vahyedildi. Olayın aslı budur.

Yanisi, Peygambere vacip bir mesele olduğunda söylesinler. Ama Peygamber boş konuşmayı sevmezdi. Az konuşurdu. Hele böyle büyük bir saygısızlık. Adamlar geldiler gitmesini bilmediler. Bunu misafir kovma diye algılayan zihniyet utansın..

----

28.Peygamber evlatlığı Zeyd'in karısını koynuna ala bilsin diye bir ayet var.

İlgili ayetimiz:

Bir zaman, Allah’ın kendisine lutufta bulunduğu, senin de lutufkâr davrandığın kişiye, "Eşinle evlilik bağını koru, Allah’tan kork" demiştin. Bunu derken Allah’ın ileride açıklayacağı bir şeyi içinde saklıyordun, kendisinden çekinme hususunda Allah’ın önceliği bulunduğu halde sen halktan çekiniyordun. Zeyd onunla beraber olduktan sonra müminlere, evlâtlıklarının -kendileriyle beraber olup ayrıldıkları- eşleriyle evlenmeleri hususunda bir sıkıntı gelmesin diye seni o kadınla evlendirdik. Allah’ın emri elbet yerine getirilecektir.

--

Hz.Muhammed, Hz.Zeynebe Evlatlığı Zeydle evlenmeyi önerdi. Hz.Zeynep soylu olduğunu bu yüzden köleyle evlenmek istemediğini söyledi.

Sonra Hz.Peygambere ayet vahyedilmiş, ve bu ayet yüzünden Hz.Zeynep Zeyd ile evlenmek zorunda kalmıştı.


Hz.Zeyd (r.a.) ve Hz.Zeynep (r.a.) ikiside bu evliliği istemedi yalnız evlendiler.

Hz.Muhammed bu evliliğin büyük bir dedikoduya sebep olacağını biliyordu. Ama eğer Zeynep Zeydden boşansa, illa Hz.Muhammedle evlenecekti. Hz.Muhammed bu yüzden, "evliliklerini istiyormuş" gibi yaptı.


Hz.Muhammede Zeyd karına sahip çık, Allahtan kork gibi vahiyler geldi.

Sonra Allah Hz.Muhammedin içinde sakladığı şeyi (içinde sakladığı şey şudur ki, Hz.Zeyd Hz.Zeynepten boşansa Hz.Muhammedle evlenecekti, bu yüzden evliliği istiyormuş rolüne yattı az önce dediğim gibi) ayetiyle açığa çıkardı.

Hz.Aişe söylemiştir ki,

Eğer, Hz.Muhammedin bir ayeti gizleyecek olsa, bu ayeti gizlerdi.


Buda mucizevi bir ayettir ki, bu hikayeyi okuyan kişi Hz.Muhammedin Rabbinin gerçek olduğunu bilir. (Aklı Selim sahibi).

--


29.Evlenmek için yaş sınırı yok.???

İlgili ayetimiz:

Yok.


--

Diğer bir mucize, İslam Alimleri, genç birisinin evliliği sorun olacaksa daha evlenmemesini biraz daha yaş atlamasını tavsiye eder.

Yalnız, cinsi temas için buluğ çağına girilmesi gerekir.

Ayrıca, mucize budur ki, din gençlikte çabuk evlenmenin faydalı olduğunu söylemiş, ve buda tıbben doğrulanmıştır.



Ateistin beyninde canlandırdığı şu, "demekki İslam zorla evliliğe de razıymış!!" Hayır, genç, 16-larında birisi, istemeden, zorla evlendirilse, İslama göre bu evlilik, evlilik olarak sayılmamaktadır.


Hz.Muhammed, kendisi böyle kişiler için Allahu Teladan afv dilemiştir.

Bir kız zorla evlendirildiğini söylemiş, Peygamber kızın babasını çağırır ve evlenme yetkisini kıza verir. Yani kız isterse evlenecek, istemesse evlenmeyecek.

Yanisi, Peygamber zorla evlendirilmeye iyi bakmamıştır. Peygamberin sevmediği bir şeyi yapmakta, İMANDAN DEĞİLDİR. VESSELAM.

==
30.Sınırsız cariye helâl.

İlgili ayetimiz:
İçinizden evli olmayanları, köle ve câriyeleriniz arasından da elverişli olanları evlendirin. Yoksulluk içinde iseler Allah lutfu ile onları ihtiyaçtan kurtarır. Allah’ın hazinesi geniştir, her şeyi bilmektedir.

Yanisi, insan birden fazla cariye ala bilir mi? Günümüzde Kölelik vardır, İslam köleliği kaldırmada başarılı olmadı. Ama, cariyelik zamanla kalktı.

İslam, bu yönden bir başarı elde etti. Çünkü Hz.Muhammed cariyeliği kaldırmayı planladı. Ve günümüzde de cariyelik tarihe karıştı.

Cariyeliğin sınırsız olması normaldir, çünkü zaten o dönemlerde de cariyeliğin birgün tarihe karışacağını, Hz.Muhammed bilir. Çünkü, zaten Hz.Muhammed cariyelik kavramını yavaş yavaş (kölelik gibi) tarihe karıştırmayı planlamıştı.

Yanisi, eğer Hz.Muhammed bunu planlamasa, cariyelere hak vermese Allah-u Teala bilir, günümüzde cariyelik devam edecekti.

Yani, Hz.Muhammedin yaptığı iyiliği, Müslümanları yaptığı iyiliği göz önünde bulundurmayıp sadece fesat düşüncelere kapılmak cidden acı verici.. Nitekim,

Hz.İbrahimin karısı bizzat Hz.İbrahime Cariye aldı (sebebi Hz.İbrahimin çocuğu olmuyordu) sonrasında çocuğu oldu ve Cariye serbest bırakıldı.

Bunun nedeni: İbrahimin karısıyla cariyesi arasında geçimsizlikti. Böyle geçimsizlikler karı ve cariye arasında söz konusu olacaksa, cariye alınması doğru değildir.

Yani, bu ve bu tarz hikayeleri göz önünde barındırmadan ön yargılı davranmak aptallığın alâmeti değil midir? Tarihe karışmış bir olayı, günümüzde açmak çaresizlik değilde nedir?

Ayrıca, cariyeler savaşta esir alınan kadınlardır. (Diğer tarafın, kafir olan kadınlar).

Hz.Muhammed cariyeliğe sıcak bakmazdı, yavaş yavaş kapatmayı planlardı. Bazı Haklar verdi. Geçimsizlik varsa aile arasında cariye alınmamalıdır. Ayrıca, cariye azat etmek sevaptır.

Ayrıca, cariyeyle zorla cinsel ilişkiye girilmez. Bazılarının "girilir" "tecavüz edilir" gibi laflarına kanan aptalın tekidir.

Ayrıca, Hz.Muhammedin bir kölesinin ailesi, oğullarını (köleyi) almaya gelmişler. Hz.Muhammedde "o isterse sizinle gitsin ve ya beni de seçe bilir" demiş.

Yani, Peygamberin bu haraketine bakarsak, birisini zorla "sen benim cariyemsin ulan!" diye tutmak zulümdür ve batıldır. (Kölesine kötü davranan cennete giremez) - Tirmizi.

--


31.Ayetleri sorgulamayın diye ayet var.

İlgili ayetimiz:

Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokacak hususlarda soru sormayın. Kur’an indirilirken böyle sorular sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan sizi muaf tutmuştur. Allah çok bağışlayıcıdır, halîmdir.


Güleyim mi? Ağlayayım mı? "Açıklandığı takdirde" deniyor zaten. Açıklanmışsa zaten soru sormaz. Kuran indirilirken, yani ayet gelince böyle sorular sorursanız açıklanır diyor. Aptal numarasına yatmaya gerek yoktu..

--


32.Dünyada haram ettiği içki ve zinayı ahirette ödül olarak veriyor.

İlgili ayetimiz:
Dünyada:
Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.
Cennette:
Hurma ağaçlarının ve üzüm asmalarının ürünlerinden hem içki hem de güzel besinler elde edersiniz. Bunda da aklını kullanan bir topluluk için açık delil vardır.

Zina dediği:
«Size o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında altından ırmaklar akan, içlerinde sonsuza kadar kalacakları cennetler vardır. Ayrıca orada kendilerine tertemiz eşler ve hele bir de Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah o kulları görür.»


Şimdi, dünyada farkederseniz içki yani ŞARAP yasaklanmış.

ama ahirette içki, şarap yasak değil diyor.


Şarap meselesine en güzel cevap şu ayet:

Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

Bu, ateistlerin kuran okumamış olduğunun kanıtı.

Şimdi gelelim Zinaya. Zinada kastettikleri Huriler işte. Okadar komikler ki.


Cennette, kadınların (erkeklerin karılarının) güzelliğinin Hurilerin güzelliğinden pek farkı olmaz.

Huriler, olağanüstü, sıradışı, yüksek ahlâk sahibidirler. Okadar fesat videolar izlemiş ki genç kardeşlerimiz, Hurileri de kendileri gibi sanar olmuşlar. Ne diyelim? Allah akıl fikir versin..
 
Üst Alt