Amasya’nın tarihi

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
AMASYA’NIN TARİHİ


Amasya ilinin merkezi. Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biridir. Yeşilırmak Vadisi’nde şehri önemli merkezlere bağlayan kara ve demiryolları kavşağında yer alır. Yüzölçümü 1.730 km2, nüfus 133.207 (2000). İlkçağ kaynaklarında kentin adı Amasieia şeklinde kayıtlıdır. MÖ I. binden sonra kent ve yöresine Hitit ve Lidya devletleri egemen oldular. Bunları, MÖ 6. yüzyılda Persler, MÖ 4. yüzyılda Makedonyalılar ve Pontos devletleri izledi. MÖ 1. yüzyılda Romalılar kenti Pontos Krallığı’ndan aldılar. 395’te Bizans’ın, daha sonra da sırası ile Sasani, Arap, Danişment, Anadolu Selçukluları, Harizm Türkleri, İlhanlılar, Eretna Bey, Kadı Burhaneddin, nihayet 1393’te Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı Devleti sınırları içine alındı. 1402’den sonra Çelebi Mehmed’in eline geçen kentte birçok Osmanlı şehzadesi yönetici olarak bulundu. Bu dönemde merkezi durumunu koruyan Amasya, 1839’da Sivas vilâyetine bağlı 4 sancaktan birinin merkezliğini yaptı. Kurtuluş Savaşı sırasında ilk Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’nden birisi burada kuruldu. Mustafa Kemal, Türk Milleti’ne ilk genelgesini bu kentte kaleme aldığı gibi, Osmanlı Hükûmeti temsilcisi Salih Paşa ile Heyet-i Temsiliye adına yine bu kentte buluşarak ünlü protokolü imzaladı. Cumhuriyet döneminde il merkezliğini korudu.

Antik Çağ'da yaşamış Amasyalı tarihçi Strabon’un sözünü ettiği Amasya’daki kale, saray, mezarlar ve köprülerden Harşane Kalesi diye bilinen kale, Hititler zamanında inşa edildi. Pontos, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde eklemeler yapıldı ve onarımdan geçirildi. Kalenin Yeşilırmak kıyısına inen surlarının bazı bölümleri bugün de ayaktadır. İç kaledeki saraydan yalnızca teras ve destek duvarları kalmıştır. Kale eteklerindeki Pontos krallarının mezarları (MÖ 3. yüzyıl) oldukça yıkık durumdadır. Strabon’un sözünü ettiği köprülerden biri bugün hâlâ ayakta duran Alçakköprü’dür. Meydan, Maydanos, Hükûmet (Helkis), Kuş (Kunç) köprüleri, Anadolu Selçuklu veya Osmanlı dönemlerinde yapılmıştır. Şehirdeki yapıların en eskilerinden biri olan Fethiye Camii, 7. yüzyılda kilise olarak yapılmış, 1116’da Danişmendliler döneminde camiye çevrilmiştir. Burmalı Minare Camii (13. yüzyıl), Gökmedrese Camii (1267), Torumtay Türbesi (1278), Anadolu Selçuklu yapılarıdır. Hızır Paşa Camii (14. yüzyıl) özgün biçimiyle günümüze ulaşmış ender camilerden biridir. Amasya Darüşşifası veya Bimarhane (1308-1309), tıp medresesi olarak yapılmıştır. Anadolu Selçuklu taş işçiliğinin güzel örneklerini taşıyan bu darüşşifada tıp eğitimi verildiği ve akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği bilinir. Osmanlı dönemi yapıları arasında, Şehzadeler Türbesi (1410), Bayezid Paşa Camii(1414), Çilehane Camii (1414), Mustafa Bey Hamamı (1436), Bayezid Külliyesi (1482-1486), Mehmed Paşa Camii (1486), Kapıağası Medresesi (1488), Hatuniye Camii (1510), Şehzade Osman Türbesi (1513) sayılabilir. Bedesten, 1483’te yapılmış, günümüze ancak dört duvarı kalmıştır. Yeşilırmak kıyısındaki yalılar da, Osmanlı dönemi mimarlığının en güzel örnekleridir.
 
Üst Alt