Almanyadaki sünnet yasağı

ferit

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Şubat 2011
Mesajlar
365
Tepkime puanı
21
Sünnet tartışmalarını değerlendirdi

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Almanya'daki sünnet tartışmalarına ilişkin, ''İnançların sembolleri ve simgesine dönüşen uygulamaları yargılama hakkına sahip miyiz, değil miyiz?'' dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Almanya'daki sünnet tartışmalarına ilişkin olarak, ''Burada önce temel ilkede anlaşmak gerekiyor. Biz tarih boyunca inançların sembolleri ve simgesine dönüşen uygulamaları yargılama hakkına sahip miyiz, değil miyiz?'' dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Avrupa Diplomatlar Birliği Başkanı Günther Meinel ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti.
Hazreti Muhammed'e ve İslam'a hakaretler içeren filme değinen Meinel, bu filmi kınadıklarını, Türkiye'nin de gösterdiği sabırlı tavırdan dolayı takdir ettiklerini söyledi.
Sünnet tartışmalarına ilişkin olarak Alman parlamentosunda çok değişik düşünceler olduğunu belirten Meinel, kendilerinin kesinlikle sünnetin yasaklanmasını istemediklerini ancak 13-14 yaşındaki bir çocuğun buna kendisinin karar verip veremeyeceği şeklinde kendilerine yaş konusunda bir çok soru geldiğini söyledi.

Peygambere hakaretler içeren film
Amerika'daki film konusunda Görmez , şöyle devam etti:
''Müslümanların gösterdiği tepkiyi anlamak lazım, ancak ilk andan itibaren biz gösterilen tepkiyi haklı bulmakla birlikte tepkinin biçiminin islami olmadığını söyledik. Peygamberimizin kendisini bu tepki biçimini görse kendisi itiraz eder. Peygamberimizin ilkelerine uygun değil, tepki göstermek için çıkıp masum insanları öldürmek, katletmek yağmalamak bunların İslam'la izah edilebilir hiç bir tarafı yok. Biz bunu ilk andan itibaren milletimize çok iyi anlattığımızı düşünüyorum onun için Türkiye'de gösterilen tepki gerçekten İslam'ın kendi özüne de uygun bir tepki biçimi de olmuştur''

Sünnet tartışmaları
Görmez, Almanya'daki sünnet tartışmalarına ilişkin olarak da bu konunun tam da birlikte yaşama kültürü konusunda farklı inançları, farklı kültürleri barış içinde birlikte yaşatma konusundaki sorunları ortaya çıkaran bir konu olduğunu söyledi.
Burada önce temel ilkede anlaşmak gerektiğini belirten Görmez, ''Biz tarih boyunca inançların sembolleri ve simgesine dönüşen uygulamaları yargılama hakkına sahip miyiz değil miyiz?'' dedi.
Bunu sadece tıbbi bir muamele olarak görmenin yanlış olduğuna işaret eden Görmez, ancak müslümanların tıp açısından da bunun faydalı olduğunu, bilimsel olarak da ispat ettiklerine inandığını söyledi.

Bazı toplumların bunu dinle değil başka gerekçelerle de yaptığını anlatan Görmez, şu değerlendirmede bulundu:
''Ancak gerek Yahudilik'te, gerek İslam'da sünnette yükselen çok farklı anlam vardır. Hristiyanlık anlayışında vaftiz uygulaması vardır. Temel felsefesi şudur asli günah diye bir kavram vardır Hristiyanlıkta, her insan annesinden suçlu doğar, günahkar doğar çünkü Adem babamız cennette yasak olan bir şeyi yaptı onun o günahı bütün insanlara bulaştı, dolayısıyla her insan o günahla birlikte dünyaya gelir. O günahtan arındırmak için her Hristiyan çocuğuna doğduktan sonra belli müddet sonra kiliseye götürür ve o vaftiz ile çocuğun doğuştan getirdiği o günahtan arındığına inanırlar.

Şimdi bir müslaman idareci dese ki burada hukuka aykırı iki temel sorun var. Birincisi bu çocuğun suçlu olarak doğduğuna inanmak yasaktır. Ben öncelikle bu düşüncenizi, inanışınızı yasaklıyorum. Arkasından da bu düşüncenin ürünü olarak çocuğa vaftiz yapmanız suçtur dese çocuğu rızası olmadan suya batırmak da zaten daha büyük bir suç...En azından biz bunu yapmayın 14 yaşına gelsin biz ona soralım vaftiz yapalım mı yapmayalım mı diye soralım. Bunun sonu gelmez.''
 
Üst Alt