Allah'ın (c.c.) Sevdiği Çocuklar

Deruni

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Eylül 2012
Mesajlar
488
Tepkime puanı
1
Allah'ın (c.c.) Sevdiği Çocuklar

Aksakallı âlim, seccadesinden başını kaldırmış Allah (c.c.) ya yalvarıyordu:
Ey Rabbim! Yaşım ilerledi, ömrümün sonuna geldim. Bana lütfeylediğin bu ilmi, kütüphanemdeki şu güzel kitaplarımı kime vereyim ki, kıymetini bilsin, içindeki hakikatlerden istifade sağlasın?

Dualarla yatağına uzanan âlimin o gece gördüğü rüya çok mânidardı. Yeşil kanatlı bir melek gelmiş kendisine şöyle diyordu:
Sen, zengin kütüphanendeki güzel kitaplarını kime vereceğini mi soruyorsun? Üzülme, vereceğin yeri sana bildirmek üzere Rabbim beni gönderdi. Sabah namazından sonra bitişikteki üç komşu evine gideceksin, bu evlerin çocuklarını alıp kütüphanene getirecek, kitaplarını onlara taksim edeceksin. Senin kitaplarına layık olanlar bu çocuklardır!

Melek bunları söyledikten sonra pır diye uçar gider. Gözlerini açan âlim, gördüğünü yeniden hayalinden seyretmeye çalışır. Meleğin sözlerini bir bir yeniden düşünür ve şeytani bir rüya değildir, diyerek söyleneni yerine getirmeye karar verir. Sabah namazından sonra ilk işi tarif edilen komşu çocukları toplamak olur. Üç komşunun küçüklerini evindeki kütüphanesinin önüne oturtur ve sorar:

Sevgili çocuklar!
Sizler muhakkak Allah (c.c.) sevdiği gençlersiniz. Allah (c.c.) sizi seviyor, ama neden seviyor, bilemiyorum. Bana söyler misiniz, gündüzleri boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?

Birinci çocuk şöyle konuşur:
Ben sabahları kalkıp ormanlara, ağaçların yeşilliklerine, bağ, bahçelere bakıyorum. Bunlar kışta kupkuru, yapraksız, meyvesizken baharda yemyeşil. Çiçekler açıyor, meyveler veriyorlar. Düşünüyorum, bu ağaçların içinde bunları yapacak bir makine olmadığına göre kim yapıyor bunları? Bunu ancak bizi nimetleriyle besleyip sevindirmek isteyen Allahımız yapıyor, diyor. Allaha olan sevgimi daha da çoğaltıyorum. Bu düşüncelerle dini kitapları daha çok okuyor, okudukça da Allaha olan sevgimi daha çok kuvvetlendiriyorum. Kitap sevgim çok fazla

Aksakallı âlim şöyle izah eder:
Yavrucuğum! Bu söylediklerin çok güzel şeyler, demek Allah (c.c.) da seni bunun için seviyor olmalı. Etrafına bakıp ibret almak, her gün boş zamanlarında dini kitap okumak fevkalade güzel şey!

İkinci çocuk da şöyle konuşur:
Ben geceleri yıldızlarla süslü gökyüzüne bakıyor, boşluğu aydınlatan ayı seyrediyorum. Sonra bizlere yağmurlar indiren bulutları düşünüyor, canlanan sebzeleri hatırlıyorum. Bütün bunları bizim için yaratan Rabbimize olan sevgim ve bağlılığım daha da artıyor. Bu sebeple ben de dini kitapları daha çok okuyor, her gün boş zamanımda İslâmi bilgimi artırıyorum.

Nur yüzlü âlim bunun sözünü de şöyle izah eder:
Evladım! Bu senin yaptığın Rabbimizin hoşuna giden şeydir. Boş zamanlarında yaratıkların ibretli durumlarını inceleyip, dini kitapları okuyarak dindarlığını kuvvetlendirmek kadar Allah (c.c.) hoşuna giden bir şey olmasa gerektir.

Üçüncü çocuk da şöyle konuşur:
Efendim, arkadaşımın biri gökyüzünü, diğeri de yeryüzünü inceliyormuş. Ben de yerde, gökte gördüğüm her şeyi, kuşları, hayvanları inceliyorum. Mesela bunca kuşların rızklarını veren Rabbimiz ayrıca yerde yaşayan koyunların, kuzuların da rızklarını veriyor. Hata onların memesinden bizlere de rızk gönderiyor. Nitekim koyun yediği ottan hem et yapıyor, hem süt veriyor, hem de gübre meydana geliyor. Yediği tek şey, ama neticesi çok çeşitli tek ottan değişik şey meydana gelmesi, koyunun, ineğin, mandanın karnında bir fabrika bulunduğundan değildir. Bunları düşününce Rabbimize olan sevgim daha da çoğalıyor, çoğaldıkça da boş zamanlarımda ben de arkadaşlarım gibi dini kitap okuyor, Müslümanlığımı daha da kuvvetlendiriyorum.

Âlim ondan da çok memnun olur. Kitaplarını üçe ayırır, her birini birine verir ve der ki:
Çocuklar, bu gece yeşil kanatlı bir melek geldi, Allah (c.c.) tan çok sevdiği çocuklara kitabını vereceksin diyerek sizleri tarif etti. Ben de Allah (c.c.) sizi neden sevdiğini merak ettim. Şimdi anladım ki, sizler cidden Allah (c.c.) seveceği bir tutum içindesiniz. Kitaplarımı size seve seve veriyorum. Alın, okuyun, sizde parmakla gösterilen âlimlerden olun.

Sevinen çocuklar evlerine kucak kucak kitap taşıyarak anababalarını da hayrette bırakırlar. Allah (c.c.) kendilerini daha çok sevmesi için o günden sonra daha çok dini kitap okurlar, kâinattaki varlıkları ibretle incelemeye devam ederler.

Alıntı
 
Üst Alt