Allahim niye yapiyorlar bunu?

Selamun Aleykum bu benim ilk sikayettim Ahu zarim olmadigi gibi Son da olmiyacak galiba..
Biraz once Internette Cocuk konusunda bir Arastirma arar iken Rah. annem icin yazdigim kendi ozel bir yazima rastladim tabiki yine cook uzuldum..
ama artik hic kimseyi sikayet edip tartismiyacagim bile..
Her kesi kendi vicdani ile birakiyorum...
Egitimsel, Kissa, hisseler Internet Alemi icin yazdiklarimi begenler alsinlar.. paylasinlar tabiki ama
Kaybedigim Sevdiklerim icin yazdigim bazi ozel Yazilari kopya etmeseler olmaz mi sanki?
Rabbim..herkesi ozel bir nimet..lutuf ve huner ile yaratmistir..
beni de cook duygusal..ve edebiyatti cook seviyorum..kendimi bildim bileli Rabbimi arar ve duygu ve yuregimi yazarim..
kucuken rah. babam.. kagitlari bosuna harciyorsun diye kizdiginda ben de duvarlara tebesir ile yazardim.. oyle bir tutkudur..bende bu yazi ve anlatma muhabbeti..

internet dunyasinda iki cesit YAZI vardir biri soyliyeni belli degil.. her onune gelen kullanabiliyor...
bunlari bende zaman zman kullaniyorum..
haa bir de yazari belli imzasini adini koymus YAZILARIMIZ var..
Bu YAZILARDA emek.. HAKK. vardir..

fakat ben sahsen kendi yazilarim.. genellikle ozel birine yazdigim icin.. ve o oyle kalmasini istedigimden internet dunyasinda adimin da.. yazilarimin da gezmesinden rahatsiz oluyorum..

ne bileyim..Yazar degilim.. ama YAZDIKLARIM.. bana cook degerli cunku icinde hep Sevdiklerim vardir..
ve bir cogu Rahman`a kavusmus oldugundan.. belki de o yuzden yazilarim alinica cook acitiyor..beni..

“İçim sıkılıyor, içimde bir hüzün var” diyenler bu sesi bastırmasınlar.
Duymaya başlayınca seni çağıran sesi
Can kuşu hep sıkılır, daralır ten kafesi
“Bir tek kurtuluş yolu terketmektir kafesi”
(Mesnevi 1.cilt)

Selamünaleyküm.Hassas bir konuya değinmişsiniz.Günümüzde ,telif haklarının ,kul haklarının çok konuşulduğu bir konu.Haklısınız.
Birde günümüzün başka bir gerçeği var.Bir misal vereyim: Mesela,Fenerbahçe taraftarı bir gurup,Trabzona maç seyretmeye gitse,maçta olaylar çıkıyor,taraftarlar birbirine giriyor..Kulüp ismi önemli değil,diğer kulüplerde de durum aynı.Hatta dünyanın her yerinde durum aynı..Niye olaylar yaşanıyor ? Farklı TARAFTAR'lar oldukları için !
Hz.Muhammed(as) ümmeti -Hz.Musa (as)ümmeti-Hz.İsa(as) ümmeti de ,kendi aralarında ve ümmetler arasında görüş ve farklılıkları yaşıyorlar.Neden,?..Çünkü; aidiyet ve taraftarlık duygusu yaşanıyor.Her topluluğun taraftarı olduğu inanç sistemi var, kendi bildiklerine ,öğrendiklerine göre en doğrusu bizim inancımız diyorlar.Kimse kimseyi kendi inanç dünyasına sokmak istemiyor..tabi ki en doğrusu İslâm Din'i..
Dinler içi meshepler arasında bile , bu taraftarlık ruhu ve anlayışı var.
Acaba dinimizi öğrenip , anlayarak mı yaşıyoruz.?Yoksa,gözümüzü müslüman bir anne-babanın çocuğu olarak dünyaya açıp, kulaktan dolma şartlanmalarla,müslüman olup, içinde yaşadığımız gurubun mensubu oluyoruz ?.Nüfus kimliğine daha doğduğunda ,''Dini İslâm'' yazılıyor,ve kişi ben müslümanım ,diyor..(Gerçi,her çocuk,İslâm fıtratı üzere doğar,sonra..)bu konu ayrı tabi..
Taklit yollu yaşanan bu müslümanlıkta, ; ya buna da şükür deyip,gelecekte başımıza gelenlere katlanıcaz,ya da ; taraftar ruhuyla değil, Allâh.(cc) Kul'u olmanın ruyuhuyla,bilinci ve idrakiyle yaşamımıza yön vericez.
Söz söyleyenin, ; makamı,katı,ünvanı,ünü,şöhreti,ne olduğu önemli değil,ne söylediği önemli.Kişi ,sölenenler aklına yatıyorsa hayatına uygular,yatmıyorsa ,ters geliyorsa ,bir kenara koyar,bildiği yoluna devam eder.Buna saygı duyarız.

Kur'ân Ayetleri,birden çok anlama geldiği için,her tefsir ve mealen yorum yapan âlimler,birbirinden farklı yorumlar yapıyorlar . Sonuçta,hepsi tefsir yani yorum..Gerçek anlamını Allâh.(cc) bilir.
Türkçede 'de bir kelime ,birden çok anlama gelir.Bu kelimeyi hangi mânâsıyla anlamak,gene kişinin anlayışına kalıyor.Kişi,bir kelimeye,dilediği anlamı,dilediği niyetle yükleyebilir.Söyleyenin niyeti başka,anlayanın niyeti başka ,olabilir.Allâh.(cc) İhlâslı niyetli olanlardan nasibeder inşallâh.
Kim kimin hakkında ne düşünür,iyimi düşünür,kötümü düşünür,Allâh.(cc) bilir.Niyeti gösteren bir röntgen makinası yok ki ,bakıp görelim. Kime sorsan ,ben iyiyim ,o kötü, der..
Biz gene herkesi ,yeni doğmuş,İslâm fıtratı üzeri doğmuş çocuklar gibi görüp,kabul edip bilgilerimizi paylaşalım,diye düşünüyorum.

İnsanın beynindeki akıl ve bilgi seviyesi,yükseldikçe,dünyaya bakış açısıda değişiyor.Sizin de belirttiğiniz gibi,insan dünyayı yani beden boyutunu bırakıp,Kalbinin Sırlar Madenine bakabilse(içgörü),orada Mânâları seyredecek..
Ancak;taklit eden değil de taklit edilen olmak güzel bir duygu olsa gerek..Çünkü,hep zirvedekiler taklidedilirler..Ben , böyle insanlara,gıpta ile imreniyorum.Bu üstünlük,insan beyninin,tefekkür gücünden ortaya çıkıyor olsa gerek.
Yani,''İlim paylaştıkça çoğalır'',mantığıyla bakarsak olaya; bırakalım çoğalsın..Çünkü..
Özde Bir'iz !

Allah RAZI olsun Gonul Dostum aynen yazdiklariniza katiliyorum..
İnsanın beynindeki akıl ve bilgi seviyesi,yükseldikçe,dünyaya bakış açısı insanlar ile olan diyalogu bile değişiyor...
insan dünyayı yani beden boyutunu bırakıp,Kalbinin Sırlar Madenine bakabilse(içgörü),orada Mânâları seyredecek..
aynen cunku insan sadece maddi degil ayni zamanda ruhani bir Varliktir..
evet Taklid etsinler,kopyalasinlar.ama Burada bir cook konuda kendi fikir ve dusuncelerimiz ile ayni zamanda okudugumuz yuregimize dokunan yazilardan tabiki ALINTI yapilmali.. ama nedense hep isin kolayina kaciyoruz.. her hangi bir konuda biraz dusunup, teffekur edip, olayi farkli boyutundan gorup de kendi bakis acimizdan da yazabiliriz...
ehh hic kimse kendi fikr ve dusuncesini gorulmiyen bir noktada ceken dikkatini cekmezse ilim nasil çoğalacak iste bunu anlamis degilim...
hayirli Geceler Size..

Teşekkür ederim.Yazdığınız son cümle ,dikkat çekici ! Sizi okuyan,ve genelde Âlimlerin kitaplarını okuyanlar, okuduklarını vitamin şurubu içer gibi içmeye devam ederse,çok iyi bir Mukallidûn olmaktan öteye geçemezler.Bunun bilincinde ve farkındayım.Doğru söylersiniz.
Acaba neden duygularımızı ifade etmekten çekiniyoruz da,geniş kitleler tarafından kabul görmüş Zevat'ın yazılarından bölümler yazarak (ALINTI) kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz ?
Mukallit bir müslüman yaşantısında, hep dışardan muhtemelen muhakkik bir müslümanın ; şunları , şunları yapın, bunları,bunları yapmayın şeklinde telkinleri ile yaşamaya alışmış .Yani,düzen böyle kurulmuş..
Oysa ki ,Hz. Muhammed (as) ,1400.sene önce insanlara ; ölüm sonrası da yaşamın hiç kesintisiz devam ettiğini,ölüm denen olayla birlikte ,hemen yeniden Bas olarak,yeni bedenimizle Berzah boyutunda,(Kabir hayatında) kıyamete kadar sürecek bir sürecin bizi beklediğini anlatıyor..Bu dünyada yaşıyor iken,geleceğimizi inşâ etmemizin mümkün olduğunu,ve bunun içinde yapmamız gereken ibâdet çalışmalarımızı bize öğretiyor.(Tebliğ ediyor)
Benim anladığım :Bu orijin kaynaklı İslam Dini ,günümüze kadar ; olmuş Müslümanlık Dini , şekline gelmiş..Yani İslâm Dini'nin yanısıra birde Müslümanlık Dini oluşmuş.Peki neyapmak lazım ? Acilen ,sizinde buyurduğunuz gibi,taklit eden değil, tahkik eden ,düşünen insan olmalıyız,toplum olarak..Bunun için de cami hocalarından,toplumu yönlendiren uzmanlara kadar,her kesime görev düşüyor.Ben,hiçbir etiketi,kat ve makamı olmayan,sıradan bir işçi emeklisiyim..Zaten öğretmenin yöntemini,tarzını,metodlarını bilmem.Ama bildiğim tek şey; bütün dünyada da BEYİN'e yapılan yatırım,uzaya yapılan yatırımdan çok,çok az..Hayırlı sabahlar efendim..Hoşça kalın..

Selamünaleyüm.Bir insan,İslâm dinini kabul eder öğrenirse,Kapasitesi ve istidadı kadar öğrendiği bilgilerle ve imânıyla müslüman olur .Bu inançta ki insanların oluşturduğu anlayışın genel kabulünede müslümanlık,denir.Yani,orijin kaynaklı İslâm Dini ile,bu müslümanlık anlayışı,bibirinden farklıdır, .Tefekkür yoluyla ,İslâm Dinini anlayan ve yaşıyan Zevat'ın bilgilerine ihtiyacımız var.Taklit yolluda olsa bu bilgilere muhtacız.
Zaten Kur'ân da bizden ,düşünen insan olmamızı ,misallerle anlatıyor.Ayrıca;
İnternetten araştırdım.Form:Şekil vermek,şekil almak,biçimlendirmek,şekillendirmek,kurmak,oluşturmak,düzenlemek,biçim almak,şekillenmek..
Form;şekil,biçim,kalıp,model,tarz,yöntem,yapı,beden,vücut,karakter,davranış,tavır,sıra,sınıf..
FORUM:Eski Romalılar zamanında,Roma'da ve diğer kentlerde,kamu sorunlarını,meselelerini konuşmak için, halkın toplandığı,alan,toplu tartışma,agora...
Konu ile ilgili bu bilgileri yeni öğrendim ve paylaşmak istedim...

Allah RAZI olsun Ben bu kopya,papagan gibi taklidden hayattin her asamasinda karsi olan bir Anne, bir cocuk egitimcisi ve cocuk koruma servisinde calistigim icin..yuzlerce cocukta..Taklid ile Tahkik arasindaki farki ve onemini bildigim icin ve gercekten Din kardeslerimi Allah icin cook sevdigim icin bu Taklid ALINTI konusuna karsi cikmaktayim..
Cocuklarimin kompozisyon odevi oldugunda tek kelimeyi bile internetten almamasi icin kontrol ederim.. cunku cocuklarimin hayal gucunun gelismesini isterim..

Rabbim her insani ikizleri bile cook farkli ozel,ozne duygu hisleri bile ayri ve kisisel olarak yaratmistir..
Bildiginiz Gibi BATI da yasadigim halde Tasavvufu cok seviyorum..
Tasavvuf, insanın kendi içine yaptığı yolculuktur...
ehh Ben simdi baskalarinin yazdiklarini daima kopya edersem benim baskasinin içinde yaptığı yolculukta ne isim var?
benim bende benden icerug bir Muhacir Cocugu yokmu?
O hic mi taninmak, bilinmek, sevilmek dis dunyaya seslenme HAKKI yoktur...?

Kendini tarif etmek,kendi ic dunyasini disa vurmaya HAKKI yok mu?
neden olmasin efendim..Yunusu, Mevlanayi Yaradan bizi bizim yuregimizi, bizim icimize de Ruhundan bir Nebze vermedi mi?
bizim de vicdanimiz, Aklimiz, Hayal gucumuz, sevdiklerimiz kaybettiklerimiz, yedigimiz darbeler yok mu?
niye olmasin.. Gurbetti, muhacirli, yetimligi, Yetimlerin sahipligini ,icinde bulundugum ruhani halimi hangi Sairin veya yazarin ALINTI yazisinda bulabilirim?

benim cektiklerimi, hissediklerimi Senai Demirci nerden bilsin? evladini, Annasini mi gurbette iken Kaybetti?
yook yook Yabanci kimsesiz bir bebegi almak icin kiliseler ile mi mucadele verdi ki Onun ALINTI yazisinda beni anlatsin..
insanlar anca yasadiklari, hissedikleri duygulari yurekten yazabilir..
eskiden feryad eden kadinlar varmis.. ama evladini kaybeden bir Anne gibi hangisi gercekten feryadu figan edebilir guldurmeyin beni..
Lutfen yazilarinizda biraz da kendi duygularinizdan kattin ! yoksa Sizler yokmusunuz? akiliniz ,fikriniz,gozlemleriniz hic mi yok?
Yoksa kayboldunuz mu? kendi benliginizi, kendinizi mi tanimiyorsunuz?
Hayal gücü, öğrendiklerimize, bildiklerimize bağlıdır büyük ölçüde ama kendi hayal gucumuz..kendi hulya ve ruyalarimizdir!
Kişilerarası/İçsel Zekayı geliştirmenin yolu sosyal ortamlara katılmak, insanlara değer vermek, insanları sevmek, hem kendi hem diğer insanların davranışlarındaki farklılaşmaları gözlemekten geçer...
yanliz baskalarinin gözlemlerinden degil...
Yazdiklarim kisisel sahsi dusuncelerim dir...
Selamet ile Hayra Kalin...

Amerikali Musliman olmus bir arkadasim soruyor diyor ki Ya ben nefsime kapildim ve bir gunah isledim..acaba hangi istigfar duasini okuyayim beni bir gulme tutuyor...
artik kendi dualarimizi bile baskalari yaziyor.. biz internet ve kitaplardan gorduklerimizi okuyoruz Dua etmiyoruz artik...
Yahu Sen O gunahi islerken ne hissettin..dedigimde kendimi, cirkin, degersiz, pis, sokak kadini gibi degersiz ve vicdanimin beni bogdugunu hissetim diyor ehh o zaman o hissetigin duygunun telafisi, bagislanmasi, pismanligini anca Sen Rabbine Dua seklinde anlatip bagislanma diliyebilirsin dedim..
cunku gunahta bile kisiler farkli derecede vicdani,dini, imani olcusunde sucluluk hisseder..ve her kes anca kendi pismanligi olcusunde Tovbe edebilir..kimisi sadece hickiriklar ile aglar.. yuregi dille gelir kimisi de kendini savunur.. Allahim icinde bulundugum durumu ve sartlari Sen biliyorsun Affet beni diye yakaririr.. ama bu her insana gore degisir.. o yuzden bizler baskasinin yazdigi dualari sadece okuyabiliriz Dua etmeyiz cunku o An o duadaki okuduklarimizi hissedemedigimiz icin Maddeyi delip Mana ya Rahmana da ulasamaz.. bunu ne zaman anliyacagiz biz?
Dua nedir? yakaris seslenis degil mi? kim sesleniyor bilmem hangi kitabin yazari sesleniyor kimin icin Kendisi icin ehh Senin seslenisin nerde kaldi? niye kendi duygularimizi hep bastirarak yok etmeye calisiyoruz?

Evladligimi almak icin mahkemeye ciktigimizda Ben Onun adinin, soyadinin ve kim oldugu aslinin korunmasi sartini istemistim..
Onu himayeme alip buyutup okutacaktim ama soyadi ayni kalmali idi? hakim bir bayan idi sasirdi bu nasil bir istek tir dedi?
bebegi alirsin Senin olur,ona soyadini verirsin ve bir oglun olur bu ulke Sana bir erkek evlad veriyor daha ne istiyorsun diyerek tebessum ile mizahi konusmustu..
Bu bebegi bana bu ulke degil Rabbim nasip etti Takdir etti ve su an bende islami ana okulluna gitmekte..

Efendim dedim bildiginiz, gordugunuz gibi Muslimanim Elhamdullilah..
Allah Want protects everyone Identity yani Allah her insanin Aslinin, ozunun nesli ve nesebinin korunmasini istedigi icin islamda evladlik yoktur! yetimleri himayemize alir adalet ile bakar, egitir topluma kazandiririz..
ama Hak Hakikati degistirmeye HAKKIMIZ yoktur ..
dedim..
yarin eger bir kardesi olursa ve o bilmeden onun ile evlenirse bunun suclusu biz oluruz..bu cocuk buyudugunde Aslini, ozunu, gercek anne babasini bilmek zorunda..
iste boyle.. herkes kendi ozune lutfen sahip ciksin

ben...
Bismillahır-rahman-er rahim....
La havle ve la kuvvete illa billahlığımla kainat-ı var edip ,ayakta tutanım...
Küçük kainat olarak(ins)halk eden-im...
Sen-i , ben-i bulman, bilmen için rahim sıfatımla ,rahmen sıfatımla halk ettim
cc.. Hu

Duygularınızın hissiyatını anlamaya çalıştım.Tabi yaşayan bilir,yaşamayan benim gibi anlamaya çalışır,üzüntülerini bildirir.
Duygularımızı dile getirmemiz,muhakkak ki ;hislerimizin ve düşüncelerimizin aynasıdır.Yani vehmi benliğimin ortaya çıkışıdır.
Zeka'nın ;anlama, kavrama ve öğrenme kapasitesi olduğunu siz zaten çok iyi biliyorsunuz.Bende kapasitem kadar,insanları anlamaya çalışıyorum.İnsanları ,yaradandan ötürü seviyorum,gördüğüm beden yapısının gerçeğinde ki Hakk'ın varlığını müşahede ederek.İnsanlara değer vermeyeni Allâh.(cc) sevmez.Çünkü;insanda,Allâh'ın (cc) Esmâ'sından başka bir şey yoktur.Verdiğim değer,insanın hakikatınadır,güzel ahlâkına,İslâmi bilgilerinedir.
Dua,yönlendirilmiş beyin dalgalarıdır.Allâh.(cc) sistem ve düzeninde,Rab'bımıza ulaşan dua'larımız ,kabul görürse elbette ki yerine gelir.Yani dua=istemektir.
Harama el uzatırken ; günah işlerken,yukarıda , kendi varlığımızın ötesinde bir tanrı anlayışına inanıyorsak,o zaman evin içinde , kapıları camları perdeleri kapatır,bizi yukardan kimse göremez anlayışı ile,günahı işleriz.Yok öyle değil,Allâh(cc),benim ötemde ,yukarıda, benim varlığımın dışında bir tanrı değil, O her an benim varlığımın derununda,hakikatında mevcud olarak,gözümden gören,kulağımdan işiten ,elimde tutan,ayağımda yürüyendir.Ben bu hakikattan gafil isem,gökte bir tanrı anlayışı ile kimse görmez zannına kapılır,kendimi beden sanma gafletine düşerim.O zamanda yanar,kendimi hem dünya, hemde airet Cehennemine atmış olurum..
Yani,bir ben varım,birde Allâh.(cc) var ikilemine düşmemek için,önce ben'lik vehminden , nefsimin vehminden kurtulmam ve bana ait benim dediğim benliğimden kurtulmam lazım.O anlayış ve idrâkla,bakan kim?,gözde gören kim, ? hakikatini idrâk ederse harama bakabilirmi insan? Herhangi bir organı ile günah işleyebilir mi ? Haramdan korkar,sakınır ,helâle yönelir her zaman..
Bu hakikatten gafilse,bihaberse,âmâ ise,nefsinin bedenine tabi olur,bedeninin isteklerinin gereğini yaşar,duygularının tatminini yaşar ; dilediğimi yaparım der,sonuçlarına da katlanır.
(Allâh.(cc) insanlara,işledikleri günahlardan dolayı hemen ceza verseydi,insan nesli bir anda yok olurdu.Allâh.(cc) belirli gün ve saate kadar bekler,vakti saati geldiğinde hakettiği cezayı verir..) (Âyet)

Not: Artık bu haikat bilgilerini günümüzde ; binlerce insan dillendirmekte,yazmakta ve konuşmaktadır.Zamanımızda hakikat aşikar,ulaşmak ise isteyene çok kolay..