Allah'ı Üstün Sıfatlarıyla Tanımak Rabbimiz'e Olan Sevgimizi Artırır

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Allah Sevgisinin Önemi,Allah Sevgi,Allahın Üstün Sıfatları, Alla'ı Tanımak, Rabbimize Olan Sevgimiz, Allah Aşkı, Her An, Her Dakika, Yaşanan Bir Sevgidir, Sevgi Duyulan Her Şey, Allahı Anmak, Bir Vesile,Allaha Sevgi,Bağlanmak,Coşkulu Bir Sevgi,Bağlanmak,Allahı Çok Sevenler,Allaha Yönelmk,Bağlılık, Sadakat ve Şükredicilik,En Güzel Örnek, Hz Muhammed sav
asklasevmek.jpg

Allah'ı Aşk ile Sevmenin Önemi

Kuşkusuz her iman sahibi, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), diğer peygamberler ve Kuran"da bahsedilen salih müminler gibi güçlü bir Allah sevgisine sahip olmak ister. Bu sevginin kalpte sağlanmasının yolu öncelikle halis bir iman ve samimi bir duadır. Unutmayın ki coşkulu Allah sevgisi ve Allah aşkını, kalplere ilham edecek ve yerleşik kılacak olan yalnızca Yüce Rabbimiz"dir.

Allah sevgisi bütün sevgilerin kaynağıdır. Sevgi yönelttiğimiz her şeyde sevgi hissini kalplere veren Yüce Rabbimiz"dir. Şefkat ve muhabbet hissettiğimiz ne varsa, özünde, Yüce Allah"ın üstün yaratma sanatının, sonsuz ilminin, benzersiz güzelliğinin, sınırsız aklının ve kudretinin tecellileri bulunmaktadır. Ailemiz, arkadaşlarımız, sevdiğimiz insanlar, hoşumuza giden tüm yiyecek ve içecekler, beğendiğimiz kıyafetler, hayatımızı kolaylaştıran tüm araç ve gereçler, bakmaya doyamadığımız güzel manzaralar, rengarenk çiçekler, minik bir bebek, küçük sevimli bir kuzu, parlayan yıldızlar, masmavi gökyüzü… Tüm kainat Yüce Allah"ın kullarına olan sevgisi, merhameti ve rahmetinin örnekleriyle doludur. Aklını ve vicdanını kullanarak düşünen her insan bütün bu güzellikleri ve nimetleri -sahip oldukları özellikleriyle beraber yaratıp- insanların faydasına sunanın Yüce Allah olduğunu anlar. Böylelikle çevresinde gördüğü her detayda, Rabbimiz"in biz kullarına olan sonsuz sevgisinin örneklerini görür. Tüm bunlar ise iman edenlerin kalplerinde coşkulu bir sevgi duymalarına ve Rabbimiz"e gönülden bir aşkla bağlanmalarına vesile olmaktadır.

Allah"ı Aşkla Sevmek

Allah"ı aşkla sevmek, Allah sevgisinin dünyadaki diğer tüm sevgilerin üstünde en şiddetli, en yoğun ve sürekli artan bir biçimde yaşanması, kalplerde hissedilmesidir. Allah"a kavuşmak için özlem duymak, O"nun Zatına ve yarattıklarına karşı güçlü bir sevgi beslemek ve bütün kainatı sevgi gözüyle kucaklamaktır. Saymaya güç yetiremeyeceğimiz nimetlerine karşı olan hayranlığımızın ve şükrümüzün bir sonucu olarak Yüce Allah"a coşkulu bir aşk ile kalpten bağlanmaktır. En çok O"na güvenmek, sadece O"nu yüceltmek, sadece O"nu hoşnut kılmaya çalışmak ve yalnız O"nu dost edinmektir.Kuran"da Hz. Musa"nın Yüce Allah"a olan sevgisi ve O"nu razı etme isteği şu şekilde bildirilmiştir:

"Seni kavminden "çarçabuk ayrılmaya iten" nedir ey Musa? Dedi ki: "Onlar arkamda izim üzerindedirler, hoşnut kalman için, Sana gelmekte acele ettim Rabbim." (Taha Suresi, 83-84)

Peygamberlerin Allah Sevgisi

Peygamberlerin ve salih müminlerin Allah"a derin bir sevgi bağı ile bağlandıkları, Kuran"da çeşitli ayetlerde şu şekilde haber verilmektedir:

"Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah"a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi." (Nahl Suresi, 120)

"İşte bunlar; kendilerine Allah"ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem"in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)dan, İbrahim ve İsrail (Yakup)"in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah)"ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar." (Meryem Suresi, 58)

Bununla beraber Yüce Allah, pek çok peygamber ve salih müminin Kendi Katında yakınlığı bulunduğunu bildirmiştir. Bir ayette Allah"ın Hz. İbrahim"i Kendisine dost edindiği şöyle haber verilmektedir:

"İyilik yaparak kendini Allah"a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim"in dinine uyandan daha güzel dinli kimdir? Allah, İbrahim"i dost edinmiştir." (Nisa Suresi, 125)
Kuran ahlakının en güzel temsilcileri olan peygamberlerin ahlakıyla ahlaklanarak Yüce Allah"ı onlar kadar çok sevebilmek iman edenler için mümkündür. Allah"ın iman etmiş tüm samimi kulları, Allah"a karşı böylesi içli bir sevgi duymayı Allah"tan dileyebilir ve hayatını bu amaca uygun bir biçimde düzenleyebilir. Gösterilecek çabanın temelinde ise samimi şekilde dua etmenin ve gönülden Allah"ı zikretmenin bulunması gerektiği unutulmamalıdır. Yüce Rabbimiz bir ayette "…Beni anın, Ben de sizi anayım…" (Bakara Suresi, 152) şeklinde buyurmaktadır.

En Güzel Örnek, Hz. Muhammed (sav):

İman edenler için en güzel örnek sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)"dir. Her Müslüman için, Kuran ayetleriyle birlikte, Peygamberimiz (sav)"in hayatı, sözleri ve nasihatleri en önemli rehberdir. Peygamber Efendimiz (sav)"in Allah"a daha da yakınlaşmak, O"nun sevgisini kazanmak için ettiği bir dua, Allah"a duyulan sevginin önemini anlamamız açısından bizlere güzel bir örnek oluşturmaktadır:

Resulullah bir kere dua ederken şöyle buyurdu: "Ya Rabbi! Bana Kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini ve beni Senin sevgine yaklaştıracakların sevgisini ihsan eyle ve Kendi sevgini bana hararetten, susuzluktan yananların, soğuk suya kavuşmasını istemelerinden sevgili kıl. (İmam Gazali, Kimya-yı Saadet, s. 594 ((2) VI/253) ((5) VI/253))

Peygamberimiz (sav) sevgiyi tavsiye eden bir hadisinde ise "Size vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah"ı sevin, beni de Allah beni sevdiği için sevin." (Tirmizi; İhya"u Ulum"id-Din Huccetü"l-İslam, İmam Gazali, cilt. 4, s.594) şeklinde buyurmuştur.

Öte yandan diğer tüm peygamberler ve büyük İslam alimleri de müminlerin yol göstericisidir. Bu kıymetli insanların hepsinde dikkat çeken ortak özelliklerden biri ise Yüce Allah"a olan kuvvetli bağlılıkları ve sevgileridir. Bu sevginin en önemli göstergelerinden bazıları şunlardır:

Allah"ı sürekli anmak, samimi bir dua, derin ve içli bir sevgi, saygı dolu bir korku, durmaksızın Allah"ın üzerlerindeki nimetini, lütuf ve ihsanını hatırlama, Rabbimiz"i tesbih edip yüceltme, her durumda O"na sığınarak yardımı O"ndan isteme, yalnızca O"nun rızasını arama, her zaman ve her durumda O"ndan razı olma, O"nu hoşnut kılmaya gayret etme.

Bağlılık, Sadakat ve Şükredicilik:

Yüce Allah"a olan gönülden bağlılıkları karşılığında, Rabbimiz de onlara rahmetinden lütuf ve ihsanlarda bulunmuş, onları bol fazlından hem dünyada nimetlendirmiş hem de ahirette Kendi Katı"nda varılacak güzel bir yerleri olduğunu bildirmiştir. Ayetlerde şöyle haber verilmektedir:

"Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah"a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi. O"nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola iletti. Ve Biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır." (Nahl Suresi, 120-122)

Şüphesiz ki Allah"ın kendisinden razı olduğu bir kul olabilmek tüm iman edenler için hayatlarının en önemli amacı ve benzeri olmayan en büyük mutluluktur. Bu sevinç, yaşanmış veya yaşanabilecek muhtemel hiçbir dünyevi sevinçle kıyaslanamayacak derecede muazzam ve coşkulu bir sevinç olacaktır.

Allah Sevgisi, Kişilik, Davranış ve Bakışlara Yansır:

Elçilerin bu önemli özelliklerini fark eden yalnızca beraberlerindeki müminler değildir. Tebliğ yaptıkları toplumların neredeyse bütün üyeleri onlardaki bu üstünlüğe şahit olmuş ve hayranlıklarını gizleyememişlerdir. Gerçekten de, Allah aşkını kalbinde yaşayan samimi bir mümindeki farklılık hemen hissedilir.

Allah"a derin bir bağlılık hisseden ve Rabbimiz"e karşı saygı dolu korku duyan bir mümin, bakışlarındaki şuur, kişiliğindeki asaletle diğer insanlardan daha üstün bir ahlak ve tavır sergiler. Böyle bir insan, Allah"ın yarattığı tüm canlılara karşı da içli bir sevgi, şefkat ve merhametle yaklaşır. Rabbimiz"in üstün yaratma ilmini gösteren her bir örnek onu heyecanlandırır, her bir detay coşkusunun ve imanının artmasına vesile olur.

Allah"ı Çok Sevenler, Her Durumda Allah"a Yönelip Dönerler:

Allah"a derin bir sevgiyle bağlanan ve titizlikle korkup sakınan bir insan her işinde daima Allah"a yönelip döner ve kendisine yalnızca Rabbimiz"i vekil edinir. Kendisine ulaşan tüm yardımın ve iyiliğin ancak Allah"tan geldiğini bilir. Allah"tan başka hiçbir varlıktan medet ummaz. Tek dostu ve velisi Yüce Allah"tır. Allah, iman edenlerin gerçek dostunun ve yardımcısının ancak Kendisi olduğunu Kuran"da şöyle bildirmektedir:

"... Bilmez misin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir. (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah"ındır. Sizin Allah"tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur." (Bakara Suresi, 106-107)

Allah"a Coşkulu Bir Sevgi ile Bağlanmak

asklasevmek.jpg


Sevgi Duyulan Her Şey Allah"ı Anmak için Bir Vesiledir:

Alemleri yoktan var eden Yüce Allah, küçücük bir muhabbet kuşunda dahi insanın çok hoşuna gidecek birçok özellik yaratır. Adeta insan sesi çıkartarak konuşabilen, mavinin, sarının, yeşilin farklı tonlarıyla çok estetik bir görünüme sahip olan ve sevilmekten çok hoşlanan bu küçücük canlılar, Allah"ın sonsuz kainat içinde yarattığı sayısız güzellikten sadece bir tanesidir. Tüm insanlar bu sevimli canlıların görüntüsünden zevk alır. Ancak bu görüntünün ardında, Allah"ın sonsuz ilminin olduğunun şuurunda olan bir insanın tavrıve düşüncesi diğer insanlara göre oldukça farklıdır. Bu bilinçle hareket eden bir kişi gördüğü bu güzellik karşısında Allah"ı tesbih eder. Allah"ın kendisine verdiği sevgi, şefkat ve merhamet duyguları için de şükreder. Benzer bir durum için Kuran"da şöyle bir örnek verilmektedir:

"Biz Davud"a Süleyman"ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah"a) yönelip-dönen biriydi. Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu. O da demişti ki:
"Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbim"i zikretmekten dolayı tercih ettim." Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar. "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı." (Sad Suresi, 30-33)

Ayetlerden de anlaşılacağı üzere tüm sevgilerin kaynağında, Allah sevgisi ve Allah"ı zikretme amacı bulunmalıdır. Nitekim, kalbinde derin bir Allah sevgisi olan bir insanın Allah"ı zikretme konusundaki isteği, kararlılığı ve devamlılığı için karşılaştığı her durum bir vesile olmaktadır. Tüm iman edenler için güzel bir yol gösterici olan bu örnek, bizlere şahit olduğumuz tüm güzelliklere karşı nasıl bir tavır içerisinde olmamız gerektiğini de göstermektedir.

Allah Aşkı, Her An, Her Dakika Yaşanan Bir Sevgidir:

Vicdanını kullanarak etrafındaki mükemmel düzeni idrak edebilen insanlar için tüm kainat, Allah"a olan sevgilerini artıracak vesilelerle doludur. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

"Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır." (Casiye Suresi, 13)

Ayette bildirildiği gibi "göklerde ve yerde olanların tümü"nün Allah"ın birer nimeti olduğunun unutulmaması gerekmektedir. Yağmur getiren bulutlar, yaşamaya elverişli tek gezegen olan Dünya, kesintisiz olarak bize fayda sağlayan Güneş, yüzlerce mineral yerleştirilerek ürün almaya elverişli hale getirilen topraklar ve içinde milyarlarca canlının yaşadığı denizler gibi saymakla bitirilemeyecek pek çok nimet ilk bakışta insan hayatı açısından son derece önem taşıyan ve çıplak gözle de görülebilen nimetlerdir. Bunların yanında bizi bir yerden başka bir yere götüren arabalar, kullandığımız cep telefonları, bilgisayarlar, internet, oturduğumuz evler, musluğu açtığımızda akan sıcak su, soluduğumuz oksijen... Hepsi, Yüce Allah"ın bizim için boyun eğdirdiği ve faydamıza sunduğu güzellikler ve nimetlerdir. Allah, bir ayette insanların, "O"nun nimetlerini bir genelleme yaparak dahi saymaya güç yetiremeyeceğini" bildirmiştir. (Nahl Suresi, 18)
Derin düşünen iman sahipleri bu nimetleri ve nimetlerdeki detayları eksiksiz görmeye gayret ederler. Her an, her dakika Allah"ı hatırlamak, zikretmek, şükretmek ve böylelikle daha çok sevmek iman edenlerin kalplerinin aşk ile Allah"a bağlanmasına vesile olacaktır. Bir ayette salih müminlerin yaşamlarının her anında Allah"ı düşünüp zikrettikleri şu şekilde bildirilmiştir:

"Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah"ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 191)

Ayette de bildirildiği üzere, Allah"ı aşkla seven bir kimse hiçbir zaman Allah"ın nimetlerini unutmaz. Güneş"in her sabah yeniden doğuşuna bir nimet olarak bakar, her yağmur yağışında, her yaprak düştüğünde, her yediği lokmada, her nefes alışında Allah"ı anar. Her şey ona Allah"ı hatırlatır ve hiçbir şey ona Allah"ı unutturamaz.

Allah"ı Üstün Sıfatlarıyla Tanımak Rabbimiz"e Olan Sevgimizi Artırır:

Allah Kuran ayetleriyle insanlara Kendisi"ni üstün sıfatlarıyla tanıtmıştır. Rabbimiz"in üstün ahlakının ve benzersiz isimlerinin her birinin öğrenilmesi, insanın Rabbimiz"i tanıyıp Şanını gereği gibi takdir edebilmesi ve O"na derin bir sevgiyle bağlanması için önemli bir yoldur. Allah kullarını seven, onlar için güzellik dileyen, onları bağışlayan, onlara yardım eden, rahmeti çok geniş olan ve karşılıksız olarak lütufta bulunandır. Sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan Rabbimiz, iyiliğe kat kat fazlasıyla karşılık veren, koruyan, kollayan, doğru yola ulaştıran, tüm dualara cevap veren, müminlerin gerçek dostu, velisi ve yardımcısı olan ve samimi kulları için sonsuz cennet nimetlerini yaratandır. İnsanın Yüce Allah"ın bu üstün ahlakını düşünüp tefekkür etmesi, yaşamının her anında Allah"ın sonsuz sevgisini, şefkatini ve rahmetini görebilmesi, O"na şükrünün ve sevgisinin sürekli olarak artmasını sağlar.

Allah Sevgisinin Önemi:

Bediüzzaman Said Nursi"nin hikmetli sözlerinden biri "Dost istersen Allah yeter. Evet O dost ise, herşey dosttur" şeklindedir. Gerçekten de Allah"ı gereği gibi tanıyan ve takdir eden bir insan için yalnızca Allah"ın kendisine dost olması yeterlidir. Yüce Rabbimiz, sonsuz kainatın, tüm varlıkların tek hakimidir. Herşey O"nun iradesindedir. Tüm kalpler Allah"ın elindedir. Bediüzzaman ihlas risalesinde bu durumu şu sözlerle açıklamıştır:

"Amelinizde rıza-yı İlâhi (Allah rızası) olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti (önemi) yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri (etkisi) yok, O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse (gerekirse), sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir; onları da razı eder."

Allah"ı gerçek anlamda dost edinmek, O"nu razı etmek bir müminin yaşamındaki en önemli ve öncelikli hedef olmalıdır. Diğer her şey ertelenebilir, ama bu ertelenmeyecek, bekletilmeyecek, gevşeklik gösterilmeyecek hayati bir konudur. İnsanın kalbinin her an tatmin olması, huzur ve rahat bulabilmesi buna bağlıdır. Bu nedenle insanın Allah"a teslimiyet konusunda son derece titiz olması, Allah"ın hoşnut olacağı bir ahlak sergilemesi ve aksi yöndeki tavırlardan şiddetle kaçınması gerekir. Allah Kuran"da kullarına hoşnut olacağı ahlakı bildirmiş, aynı şekilde razı olmayacağı her şeyi de haber vermiştir. Bu durumda insanın yapması gereken; vicdanının sesini dinlemek, tam bir teslimiyet içinde, halis bir kalple Rabbimiz"e yönelmektir.

Allah"ı seven ve Allah"tan korkan bir insan, O"nun sınırlarını büyük bir şevk ve istekle korur; Allah"ın her emrini kusursuzca yerine getirmek için titizlik gösterir, Allah"ın hoşnutluğunu, sevgisini, rahmetini ve cennetini kazanmak için hayatı boyunca bütün gücüyle çalışır.


-------------------------------------------------------------


askkorkuyapence.jpg
 
Üst Alt