Allah cc hicrette kaç adım atabildiniz?

Hümeyra

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Mayıs 2014
Mesajlar
1,176
Tepkime puanı
4
Selamün aleyküm dostlar ;okuduğum Allah cc hicret yolculuğu konulu yazının sonunda amellerimi ve neticelerini düşününce,bunlar birer adıma tekabül etse ne kadar yol gidebilmişimdir Rabbime? diye kendimi teraziye koymaktan alamadım.
360 derece dönüş ile yöneldiğim Hak ve ahiret yolumda ilk adımım namaz idi,sonra Kur'an'ı Kerimi okumayı öğrenmek anlamını okumak hayatıma geçirmeye çalışmak,tefekkür etmeyi ve kıymetini anlamak,sohbet ortamlarına katılıp salih,saliha kullarla olmaya başlamak,merhamet duygumu keşfetmek,üstüme yağan nimetin şükrünün kıymetini anlamak,tövbe ile Rabbime yakın olmak,ilim hazinesinden nasiplenmek ve daim devam etmek inşallah,en belirgin herkesin halimi anlamasına vesile olan tesettürüm....Bu nimetlerin cümlesine sonsuz şükürler olsun ve daha kazandığım ,farkına vardığım şuan aklıma gelmeyen, neler var ama ilim deryası ve Rabbimin nimeti sonsuz ve çokça nasipdar olmak duası ile sizlerinde adımlarınızı okumak isterdik eğer sizde paylaşmak isterseniz dostlar,selametle kalın Allah cc emanet olun.
 

Taner Öğüt

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Ocak 2016
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Benim anladığım kadarı ile Allahu Teala doğmayacak, yeryüzüne inmeyecek ama Dünya´da kafirlere rağmen Nurunu tamamlayacak, vaadinden caymayacak. Haliyle buna birilerinin vesile olması gerekiyor. Peygamberler Tarihe karıştı, birinciside belli sonuncusuda, Allahu Teala´nin Dini ise tamamlandi, ümmeti Muhammed Ahmedi Mehdi diye son Imamını bekler iken Hırıstiyanlar carmıha gerileni bekliyor, 4 Halife´nin 11 Imam´ın yapamadığını son Imam mı yapacak, Isa Mesih ile 12 Havarinin yapamadığını Isa Mesih tekrar gelip tekbasına mı yapacak, orduların, imparatorlukların yenik düstüğü davayı hangileri tamamlayacak, kafirlerin Islam´ın en amansız düsmanlarının israiloğulları, Allahu Teala´ya şirk koşan, putperestlerin ve inandık diyenlerin, gönlünde, kalbindekilere Allahu Teala´yı şahit tutanların ve yaşantıları ile insanları kendilerine imrendiren ikiyüzlülerin olduğu buyuruluyor. Bakalım hele Dünya´ya Halife tayın edilen Ademoğulları neyi nasıl tamamlayacak, nelere vesile olacak, bende cok merak ettim doğrusu! Hicbirşeyin kendi kendiliğine olduğu yok, bileklerinin hakkiyla, hukukculari ile tamamlasinlarda görelim.
 

Hümeyra

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Mayıs 2014
Mesajlar
1,176
Tepkime puanı
4
Selamün aleyküm Taner kardeşim; bilgilerin ve yorumun için Allah cc sonsuz razı olsun.Benim anladığım kadarı ile de seninle bu başlık altında yazdığımız konu ile ilgili bir iletişim kopukluğu, konu bağımsızlığı yaşamışız galiba benim bahsettiğim kim dini ne kadar kurtaracak, kim son kurtarıcı olacak değil! Allah cc bizleri hangi amellerimiz ile kendisine yaklaştırıyor hangileri ile imanımız kuvvetleniyor bunu paylaşmalarını istemiştim din kardeşlerimizden, siz ise konuyu dini kurtarmak ve son noktayı kim nasıl koyacak mevzusuna bağlamışsınız ben bir bağlantı kuramadım üstteki başlıkla biraz açarsanız kurduğunuz bağı bizde nasiplenelim duasındayım inşallah selam ile yerlerin göklerin yeğane sahibi olan Allah cc emanet olun kardeşim.
 

Taner Öğüt

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Ocak 2016
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Ve aleyküm selam, Allahu Teala´nın buyrukları belli sadece oruc tutak, namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek ve Kelime-i Şehadet getirmek ile is bitmiyor, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar, imanı ve sabrı tavsiye edenlere ve Allah’ın c.c. sınırlarını koruyan müslümanlara müjdeler olsun!
Hz. Muhammed´in s.a.v. buyruğu gibi Müslümanın elinden, dilinden, ayağından kimseye bir zarar gelmez.
Oysa bu alemde herbiri kan emici birer yarasa olmus. Günlük olacak bir olay degil bu, şüphesiz yılların emeği, dersi, tarikatı var. Babalarını büyük bir sapik yol üzerinde bulanlar muhakkak ki, kendilerini onların izleri üzerinde yoğunlastıracaktır. Artık kimleri Rabb edindiler, siz karar verin. Kelamullah bunları üstüne basa basa doğrular, cağırsınlar alayını toplasınlar biraraya getirsinler bizde cağıracagız Cehemmen bekcilerini, melekleri diger bir ismi ile Zebanileri cağıracagız buyurur tekbir Rabb! Artik kimlerin vasıtası ile kimin Nuru tamamlanacak cok acık ve net bir sekliyle ortada tabi kalbi olup kavrayamayanlar, kulagı olup isitmeyenler, gözleri olup göremeyenler, hayvanlardan bile daha sapık olanlar ne anlasın. Euzu Besme ile bir Ahmed Hulusi meali (33/AHZÂB-72: Muhakkak ki biz o Emaneti (Esmâ şuuruyla yaşamayı), semâlara (benlik bilincine), arza (bedene) ve dağlara (organlara) önerdik de, onu yüklenmekten kaçındılar (Esmâ bileşimleri onu açığa çıkarmaya elvermedi); ve ondan korktular! Onu, İnsan (hilâfeti oluşturan Esmâ mânâlarını açığa çıkarma şuuru) yüklendi! Muhakkak ki o zâlim (hakikatini hakkıyla yaşamakta yetersiz) ve cahildir (sınırsız Esmâ'yı bilmede yetersizdir)!) yetmedi mi birde Diyanet İşleri meali o halde(103/ASR-1: (1-2) Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir.)
 

pelikan

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
11 Temmuz 2018
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Es-selamu aleyküm ve rahmetullah

O'na (cc) hicreti sağlayan silsileler şunlar olabilir mi?
1- Rab'bin yüce iradesi ve dilemesi
2- Bizim O'na hicreti niyetimize almamız
3- Gönülden yapılan dua - (fiili, kavli)
4- Gönülden bize yapılan dualar (fiili, kavli)
5- Rab'bin bize güç ve kuvvet vermesi
6- Bizim O'na hicreti çeşitli vesilelerle ve çeşitli şekillerde hayata geçirmemiz (tekrar fiili dua)
7- Allah'ın dilemesi ile bizim de hem kendimizin iman kuvvetinin artması ve hem de başkalarının hidayeti için gönülden duaya durmamız

Kısacası, dua edebiliyorsak, hiç durmadan devam etmeliyiz. Bu konuda bize engel olmaya çalışan iç-dış tehditlere aldırmadan. Çünkü bize izin çıkmış.
Bu tehditler de bizim nefsi potansiyelimize ve himmetimizin durumuna göre saldırıyorlar. Yani asıl iç tehdit unsuru olan nefsimizin durumu dış tehditlerin oluşumunda ve algılanma şeklinde belirleyici bir unsur oluyor olabilir mi?

Mesela, bize sürekli yemek yedirmeye çalışan annemiz, (ellerinden öperiz, hürmetimiz pek çok, o ayrı mesele) aslında yemek yeme hususunda durdurmaya çalıştığımız nefsimizin somutlaştırılarak karşımıza çıkarılmış bir hali olabilir mi? Biz ona içten içe öfkelenip perhizimizi bozdurmaya çalıştığı için kızarken aslında nefsimizin oynuna geliyoruzdur belki, çünkü annemiz evde yokken doldurduğumuz koca bir tabak makarna ile Rabbimiz bize kendi kendimizi yakalatır da şu soruyu sordurur (gerçekleştiği için böyle dedim) Şimdi kime kızacaksın?

Bu durumda insan tehditlerin aslında kendi iç dünyasının tezahürleri olduğunu da fark edebilir. Herkesin iç dünyasını bilen, en gizli düşüncelerden haberdar olan Rabbimiz, nefisleri birbirleriyle nasıl eşleştiriyor, herkesin nabzına uygun olanı nasıl ona gösteriyor, yaşatıyor, nasıl bir ahenk, nasıl bir uyum!
İnsan düşünmeye kalkınca daha düşüncenin başında kendini hayretler içinde buluyor, Sübhanallah!

Dolayısıyla
Biz duaya duracak potansiyele ve kalp olgunluğuna erişince ( ihtiyacın çokluğu ile doğru orantılı olarak gelişen durumlar) duaya izinler çıkıyor.
Biz fiili ve kavli dualar ettikçe o duaların cevapları geliyor.
Yeni cevaplar yeni dualar istiyor.
Yeni duanın tam anlamıyla yapılabilmesi ve kabule karin olması için yeni kıvam gerekiyor, yeni kıvam için küplerin doldurulması yeni olgunluğun kazanılması gerekiyor.
Biri diğerini gerektiren bir yapıda ilerliyor olması mümkün gibi görünüyor.

DUA ve'l hasıl-ı kelam, fiili ve kavli.

Es-selamu aleyküm ve rahmetullah
 
Üst Alt