Allah'(c.c)ın İpine Sımsıkı Sarılalım

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
GELİN ALLAHIN İPİNE SIMSIKI SARILALIM
3b61f1a08b8aba5.jpg


Müslümanlar tek bir millettir
Peygamberleri bir, kitapları bir, kıbleleri bir

Bir vücudun azaları gibidirler
Hedefleri, gayeleri birdir ve yaptıkları çalışmalar tek bir gayeye ulaşmak içindir; hakkı hâkim kılmak ve yeryüzünde vahiy disipliniyle erdemli ve asaletli bir insan topluluğu oluşturmak

Bu gayeyle yapılan çalışmalar, geçmişte gerçekten semere vermiş, medeniyet ve insanlık adına epey mesafeler kat edilmiştir

Ancak günümüzde, İslam âlemi büyük çaplı çeşitli sorunlar yaşamaktadır Milliyetçilik akımlarıyla parçalanan İslam âlemi zaten can çekişiyor Avuç avuç bölünmüş müslümanlar, birbirlerinden habersiz ve yaşanan sorunlara duyarsız kalmakta

Ulus sınırlarının arasında hapsolmuş, evrensel İslami anlayıştan uzak, tamamen yerel kültürlerin baskın gelmesinden kaynaklanan farklı İslami anlayışlar hâkim olmuş Adeta her coğrafyanın kendisine ait bir İslami anlayışı var ve bu yerel kültürler İslamın gerçek fikriyatıymış gibi algılanıp, onun dışında kalan her şey reddediliyor ve gayri İslami sayılıyor

Aslında herkes kendi meşrebini, mezhebini, fikriyatını Fırka-i Naciye (kurtulmuş fırka) gördüğünden, kendi bloğunun dışında kalan her yolu da tabii olarak fırka-i dâlle (sapmış fırka) olarak görüyor

Herkesin tek iddiası var; benim yolum haktır Benim yolum da haktır demek ayrı, benim yolum haktır demek ayrı; burada ince ve hassas bir nokta var

Benim yolum da haktır dediğinizde, kendinizin dışında kalanları da hak üzere görüyorsunuz ve onlar sizin kardeşlerinizdir Bu durumda onlarla paralel bir şekilde İslama hizmet edebilirsiniz Çalışma usulünüz benzeşmiyorsa bile

Yok, eğer benim yolum hak derseniz; bu, kendinizin dışında kalan tüm Müslümanları hak çizgisinin dışında görüyorsunuz demektir Sizin dışınızda kalanlar hak yolda değildir anlamına gelir ki bu da ulaşılabilecek en kötü sonuçtur Çünkü hak bir tanedir Ve size göre o da sadece sizsiniz Oysa Müslümanların kimlikleri İslamdır Mezhepleri değil, tarikatları değil, partileri, meşrepleri değil Bu saydıklarımız feri (ayrıntıdaki) meselelerdir ve bir Müslüman birey asla kendini bu feri meselelerle tanımlayamaz

Ümmetimin ihtilafı rahmettir buyuruyor Resûlullah (sav) Yani Müslümanlar farklı düşüncelere, mezheplere, meşreplere sahip olabilirler Bu farklılıklar onları geliştirir, onları ileri götürür Bu durum bir ayrılık vesilesi yapılamaz Eğer birileri yapıyorsa, o insan ya cahildir veya bilmeden zalimler ve zındıklar hesabına hizmet etmektedir

Osmanlının yıkılışı sırasında, Londra merkezli misyoner teşkilatları en çok bu konuda çalıştılar Bin yıllık İslam âleminde, ne kadar ihtilaflı mesele varsa hepsini alıp bir nifak tohumu olarak İslam âleminde ektiler

Lawrence, Mr Hamper gibi ajanlar da ırkçılıktan sonra en çok mezhep ayrılığını körüklediler

Kuran ve Sünnette uhuvveti, kardeşliği ve birlikteliği emreden birçok ayet ve hadis var Resulüllahın ve sahabe-i kiramın hayatı bunun pratik örneğidir

İslam düşmanlarının en büyük arzusu, müslümanların birbiri ile çekişip didişmeleri, parçalanıp dağılmalarıdır Bilmektedirler ki müslümanlar birlik ve beraberliklerini muhafaza ettikleri müddetçe kötü emellerini gerçekleştiremeyeceklerdir

Yine bilmektedirler ki; durmadan birbirleri ile çekişen, didişen, birlik ve beraberlikleri bozulan toplumlar, zaafa düşer, ümitsizliğe kapılır ve bozguna uğrarlar Bu gün işgal altında olan İslam coğrafyasındaki iç ihtilafların hortlatılması ve müslümanların birbirlerine cihad ilan edecek kadar birbirlerine düşman olmaları çok manidardır

Afganistan, Pakistan ve Irak müslümanlarının birbirlerini öldürmekle meşgulken, düşmanlarımız o coğrafyada bulunan müslümanlara ait toprakları işgal edip zenginlik kaynaklarını talan ediyorlar Tarih bu duruma düşen kavim ve ümmetlerin çok acı hatıraları ile doludur

İslam âlemi korkunç bir kış mevsimi yaşıyor Onun için İslam evinin duvarlarında bulunan ufak tefek delikleri kapatmamız lazım Haklı gerekçesi de olsa ihtilafı körükleyecek meseleleri dile getirmemek lazımdır Yoksa Üstat Bediüzzamanın deyimiyle Bidatkarane bir cinayet olur

Biz başka müslümanların fikir ve düşüncelerini benimsemek zorunda değiliz Ama onları sevmek zorundayız ki bu ilahi bir emirdir Kardeşlik ve bütünlük için muhabbet, yardımlaşma, merhamet ve güven içinde birbirimize sarılmalıyız

Müslümanlar kardeştir Kardeşlik binasının malzemeleri ne ise onları bir araya getirmemiz lazım Bu unsurlar olmadan uhuvvet sarayı tesis edilemez Kin ve düşmanlık doğuracak tarihteki faydasız tartışmaları bu güne taşımak, İslam kardeşliğini tahrip edecektir İhtilaflı meseleleri körükleyip kin ve düşmanlığı yayanlar kim olursa olsun itibar edilmemeli

Uluslararası şer güçler, müslümanlarla açık açık baş edemeyeceklerini anladıklarından, bu sefer kuzu postuna bürünmüş kurt misali içimize girdiler Bu güçler, şu an İslam âleminin çoğu yerlerinde çalışmakta ve nifak tohumlarını ustaca ekmektedirler

Bunlar İslam âleminde şu üç faaliyetleriyle dikkat çekmektedirler;
1- İslam âleminde, Hz Ali (kv) Efendimizin mücadele ettiği o meşhur bedevi-harici radikalizmini yaymak,
2- İhtilaflı meseleleri abartıp güncelleştirmek ve buna paralel ayrılıkları derinleştirmek,
3- Müslümanları boş gündemlerle meşgul edip, onları kurtuluşa götürecek asli görevlerinden uzak tutmak

Allah-u Teâlâ Kuran-ı Kerim'de şöyle buyuruyor; Muhammed, Allahın Resulüdür Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler Onların, rükû ve secde halinde, Allahtan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir İşte bu, onların Tevratta ve İncilde anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler Allah kendileri sebebiyle inkârcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar Allah, içlerinden salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir (Fetih; 29)

Bir başka ayeti kerimede Allah-u Teâlâ; Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın' Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz (Hucurat; 6)

Ayet-i kerimeden de anlaşılacağı üzere müslümanlar birbirlerine karşı şefkatli ve hoşgörülüdür Müslümanlar çok dikkatli olmalılar Bizi birbirimizden soğutacak ve birliğimizi bozacak her haber ve haberci, her yazar her münevvere ihtiyatla yaklaşmalıyız

Peygamberimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurur: Müminin ferasetinden sakının, zira o Allahın nuruyla bakar

Ya Rabbi!
Bizleri her türlü tefrika ve fitneden muhafaza buyur
Birlik ve dirlik ver
Gönüllerimizi İslam kardeşliğinin halâvetiyle tatlandır
İslam âlemini içinde bulunduğu felaketlerden, musibetlerden kurtar Bütün müslüman kavimlerin, müslüman cemaatlerin, kalplerini birbirine ısındır

Bizleri gafletten koru
Hayatımızın sonuna kadar bizi Kurana hizmetkâr kıl, İslamın ve müslümanların hizmetkârı kıl Her işimizde, sözümüzde ve hareketimizde Senin rızanı gözettir
O kemâlâta erdir bizi, ey Rabbimiz!
O kemâlâtla katına çağır (Âmin)

Hamd olsun Âlemlerin Rabbi olan Allaha
Ve selam olsun, tüm Allah dostlarına...
 
Üst Alt