Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Akşemseddin hazretleri hayatı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 59310" data-attributes="member: 3"><p><strong>Ne sen görürsün nede ben</strong></p><p></p><p><strong>NE SEN GÖRÜRSÜN NE DE BEN</strong></p><p></p><p>Osmanlı Sultânı İkinci Murâd Han, Hacı Bayram-ı Velî'yi son derece severdi. Fırsat buldukça, sık sık ziyâretine giderdi. Bir defâsında, dört yaşındaki oğlu Şehzâde Mehmed ile berâber Hacı Bayram'a gelip, elini öptüler. Sultan Murâd Han, sohbet sırasında Hacı Bayram'a;</p><p></p><p>"Efendim, İstanbul'u alıp, kâfir diyârını İslâm'ın nûru ile nûrlandırarak, çan çınlamaları yerine ezân seslerinin yükselmesini arzu ederim. Bu hususta duâlarınızı beklerim." dedi. Hâcı Bayram-ı Velî;</p><p></p><p>"Allahü teâlâ, ömrünüzü ve devletinizi ziyâde etsin. Yalnız, İstanbul'un alındığını sen ve ben göremeyiz." dedi, sonra da, şehzâde Mehmed ile Akşemseddîn'i göstererek;</p><p></p><p>"Ama şu çocukla bizim köse görürler." buyurdu.</p><p></p><p><strong>BİZİM TATTIĞIMIZI TADARSAN</strong></p><p></p><p>İstanbul'un fethinden sonra, Fâtih Sultan Mehmed Han, hocasını ziyârete gitmişti. Sohbet esnâsında;</p><p></p><p>"Muhterem hocam! Elhamdülillah büyük yardımlarınızla İstanbul'u fethettik. Artık beni talebeliğe, dervişliğe kabûl buyurmanızı istirhâm ediyorum." dedi. Akşemseddîn hazretleri;</p><p></p><p>"Sultânım, sen bizim tattığımız lezzeti tadacak olursan, saltanâtı bırakırsın. Devlet işlerini tam yapamazsın. Dîn-i İslâmı yayma işi yarım kalır. Müslümanların rahat ve huzûr içinde yaşıyabilmeleri için, devletin ayakta kalması şarttır. Talebelikle pâdişâhlığın bir arada yürütülmesi çok güçtür. Seni talebeliğe kabûl edersem, düzen bozulabilir, halkımız perişân olabilir. Bunun vebâli büyüktür. Allahü teâlânın gazâbına mâruz kalabiliriz." diyerek, teklifini reddetti. Bunun üzerine Fâtih Sultan Mehmed Han, hocasına iki bin altın hediye etmek istemiş ise de, bunu da kabûl etmedi.</p><p></p><p> <strong><span style="color: Red">Kaynaklar:</span></strong></p><p>1 ) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.9, s.271</p><p>2 ) Fâtih'in Hocası Akşemseddîn, Hayâtı ve Eserleri</p><p>4 ) Câmiu Kerâmât-il Evliyâ; c.1, s.164</p><p>5 ) Nefehât-ül-Üns; s.684</p><p>5 ) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.12</p><p>6 ) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.1, s.251</p><p>7 ) Şakâyık-ı Nûmâniyye Tercümesi; s.240</p><p>8 ) Rehber Ansiklopedisi; c.1, s.158</p><p>9 ) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; s.983</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 59310, member: 3"] [b]Ne sen görürsün nede ben[/b] [B]NE SEN GÖRÜRSÜN NE DE BEN[/B] Osmanlı Sultânı İkinci Murâd Han, Hacı Bayram-ı Velî'yi son derece severdi. Fırsat buldukça, sık sık ziyâretine giderdi. Bir defâsında, dört yaşındaki oğlu Şehzâde Mehmed ile berâber Hacı Bayram'a gelip, elini öptüler. Sultan Murâd Han, sohbet sırasında Hacı Bayram'a; "Efendim, İstanbul'u alıp, kâfir diyârını İslâm'ın nûru ile nûrlandırarak, çan çınlamaları yerine ezân seslerinin yükselmesini arzu ederim. Bu hususta duâlarınızı beklerim." dedi. Hâcı Bayram-ı Velî; "Allahü teâlâ, ömrünüzü ve devletinizi ziyâde etsin. Yalnız, İstanbul'un alındığını sen ve ben göremeyiz." dedi, sonra da, şehzâde Mehmed ile Akşemseddîn'i göstererek; "Ama şu çocukla bizim köse görürler." buyurdu. [B]BİZİM TATTIĞIMIZI TADARSAN[/B] İstanbul'un fethinden sonra, Fâtih Sultan Mehmed Han, hocasını ziyârete gitmişti. Sohbet esnâsında; "Muhterem hocam! Elhamdülillah büyük yardımlarınızla İstanbul'u fethettik. Artık beni talebeliğe, dervişliğe kabûl buyurmanızı istirhâm ediyorum." dedi. Akşemseddîn hazretleri; "Sultânım, sen bizim tattığımız lezzeti tadacak olursan, saltanâtı bırakırsın. Devlet işlerini tam yapamazsın. Dîn-i İslâmı yayma işi yarım kalır. Müslümanların rahat ve huzûr içinde yaşıyabilmeleri için, devletin ayakta kalması şarttır. Talebelikle pâdişâhlığın bir arada yürütülmesi çok güçtür. Seni talebeliğe kabûl edersem, düzen bozulabilir, halkımız perişân olabilir. Bunun vebâli büyüktür. Allahü teâlânın gazâbına mâruz kalabiliriz." diyerek, teklifini reddetti. Bunun üzerine Fâtih Sultan Mehmed Han, hocasına iki bin altın hediye etmek istemiş ise de, bunu da kabûl etmedi. [B][COLOR="Red"]Kaynaklar:[/COLOR][/B] 1 ) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.9, s.271 2 ) Fâtih'in Hocası Akşemseddîn, Hayâtı ve Eserleri 4 ) Câmiu Kerâmât-il Evliyâ; c.1, s.164 5 ) Nefehât-ül-Üns; s.684 5 ) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.12 6 ) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.1, s.251 7 ) Şakâyık-ı Nûmâniyye Tercümesi; s.240 8 ) Rehber Ansiklopedisi; c.1, s.158 9 ) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; s.983 [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Akşemseddin hazretleri hayatı
Üst
Alt