Abdurrahim Rumi - Amasya

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
rumi.jpg


Nefahat Tercemesi’nde yer alan halifelik icazeti ve bazı önemli kitapları okutma izni alır. Şeyhi ile birlikte Horasan’a giderek orada birkaç yıl kalır.
Horasan’da iken şeyhi bütün müridlerine bir dal getirmesini söyler.
Herkes en güzel dalları getirirken o sadece kuru bir dal getirir.
Şeyhi neden kuru bir dal getirdiğini sorunca:-Efendim, bütün nebatat Allah’ı (cc) zikrediyordu.
Bu aciz dervişiniz zikretmeyen ancak bir bu kuru dalı bulabildim der.
Bu anekdotun benzeri, Amasya Ziyaret kasabası evliyalarından Hicabi Baba için de anlatılır.“Bir aşk kütüğü yaktık, diyar-ı Rum’a attık”, diyen Hafi’nin emriyle memleketine döner.
1431’de Çelebi Sultan Mehmed Medresesine müderris olarak tayin edilir ve ölünceye kadar irşadla meşgul olur.
Rumi mahlasıyla yazmış olduğu şiirlerinden “Tövbe ya rabbi hata rahına gittiklerime/Bilip ettiklerime bilmeyip ettiklerime” beytiyle şöhret kazanan Abdürrahim’in İrşadü’l-enam, Vesaya, Divançe-i İlahiyyat ve Işkname adlı eserleri olduğu kaydedilir. Onun hakkında on altıncı kuşaktan torunu Berin Taşan tarafından 1975’te bir çalışma yapılmıştır.

Harmanlar Mahallesinde bir sokağa adı verilmiş olan Abdurrahim i Rumi’nin şahsi eşyalarından bir büyük tesbih ve ayet nakışlı bir aynanın varislerinde bulunduğu söylenmektedir.
Cami Cedit Mahallesi Atatürk Caddesi / Eren Sokak’taki hazirede yer alan zatlardan bazılarının isimleri şöyledir; Hacı Hafız Efendi (1821-1875), Abdurrahim Rumi’nin on dördüncü batından torunu ve Aziz, Bakiye, Naci, Hami Recai Taşan’ın babası Sadibeyzade Hamdi Efendi (1881-1916), eşi Ruhiye Taşan (1882-1958), şair Eyüb Sabri kızı Nuriye Hatun (1863-191?), Sabri Taşan (1886-1919), Rumi’nin oğlu Şeyh Lütfullah Çelebi (öl.1503), Nesrin Taşan (1924-1942). Abdurrahim Nizameddin Rumi’nin mezar taşındaki kitabede, 1390 yılında Merzifon’da doğduğu, Akşemseddin ile yakın dost olduğu Fatih tarafından Anadolu Velilerini temsilen İstanbul’a davet edildiği, İstanbul alındıktan sonra 1458 yılında vefat ettiği yazılıdır.
 
Üst Alt